Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, Afyonkarahisar 1 No’lu Şube’nin düzenlediği 7. Kitap Okuma Yarışması Ödül Töreni’ne, Şube Kadınlar Komisyonu bürosunun açılışına ve il divan toplantısına katıldı.
İlk olarak kitap okuma yarışması ödül törenine katılan Yavuz, Şube Başkanı Mustafa Arslan’ın şahsında bütün ekibe, katkılarından doyalı Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek’e ve emeği geçen herkese teşekkür ederek, 4 bin 53 öğrencinin katıldığı, dereceye giren 120 öğrencinin ödüllendirildiği yarışmanın okuma alışkanlığı kazandırdığını söyledi. Kitap okuma yarışmalarıyla binlerce öğrenciyi kitapla buluşturduklarını ifade eden Yavuz, okumanın soylu bir erdem olduğunu dile getirerek, “Ülkemizin geleceği çocuklarımıza olan sorumluluğumuzu yerine getirmek için projeler üretiyoruz. Türkiye’nin farklı noktalarında gençlerimizi kitaplarla buluşturuyoruz” dedi.
Programın ardından, Eğitim-Bir-Sen Afyonkarahisar 1 No’luŞube Kadınlar Komisyonu bürosunun açılışı yapıldı. Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, Afyonkarahisar milletvekilleri Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş ve üyelerin katılımıyla gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Yavuz, kadın komisyonlarının çalışmalarını desteklediklerini belirterek, “Örgütlü topluma kadının kattıklarını zaman içerisinde gördük. Türkiye’de bir ilk olan bu açılış, Valisi kadın olan bir şehre yakışırdı. Buradan başlamış olduk. Kadınlar komisyonumuzun güzel ve örnek çalışmalar yapacağına inanıyorum. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın, açılışını yaptıkları büronun tüm kamu görevlilerinin faydalanabileceği bir mekân olacağını kaydetti. Kadınlar Komisyonu olarak birçok çalışmaya imza attıklarını söyleyen Aydın, “Toplumsal hayatı değiştiren dinamik kadronun kadınlar olduğunu biliyoruz. Bu minvalde çalışmalar üretiyoruz” diye konuştu.
Şube kadınlar komisyonunun üyelere yönelik sendikal çalışmalar gerçekleştirebileceği, kendilerine ait özel bir mekânlarının bulunduğunu dile getiren Aydın, her imkânın bir imtihan olduğu gerçeğinden hareketle sendikacı kadınların sahada daha fazla sorumluluk alacaklarını, daha fazla ter akıtacaklarını sözlerine ekledi.
Talat Yavuz, daha sonra 1 ve 2 No’lu şubelerin il divan toplantısına iştirak ederek, eğitim gündemine, toplu sözleşme sürecine ve sendikal çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eğitim çalışanlarının beklentilerinin karşılanması, biriken sorunlarının çözüme kavuşturulması konusunda daha fazla zaman geçirilmeden adım atılması gerektiğini vurgulayan Yavuz, daha verimli ve nitelikli bir eğitim için sıkıntıların giderilmesinin, sorunların çözülmesinin elzem olduğunu dile getirdi.
Millî Eğitim Bakanlığı’na, alan değişikliği takvimini bir an evvel açıklaması çağrısında bulunan Yavuz, “Öğretmenlerin alan değişikliği iş ve işlemleri 2023 yılı bitmeden evvel tamamlanmalı, alan değişikliği işlemleri atama takvimine dâhil edilmelidir” şeklinde konuştu.
Vicdanları yaralayan mülakatla öğretmen atama yönteminin terk edilmesini isteyen Yavuz, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasıyla öğretmen istihdamı süreçlerine sözlü sınav aşamasının dâhil edilmesi çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesinin, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca mülakatla elenmesinin adalet duygusunun zedelenmesine neden olduğunu kaydetti.
Yavuz, eğitimin niteliğinin artırılmasının, okullar ve bölgeler arasındaki nitelik farkının kapatılmasının, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlı olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Ülkenin her neresinde olurlarsa olsunlar okullarımızı aynı başarı seviyesine yükseltmezsek eğitimdeki öğrenme ve başarı farklılığını kapatamayız. Bunu kapatamazsak da sınav baskısını ve sınav odaklı bir eğitim anlayışını ortadan kaldıramayız. Bunu başarmanın temel şartı, geride kalmış okullara öncelik vermek ve her okula adil muamelede bulunmaktır. Bu bakış açısıyla, yönetici ve öğretmenlere sürekli gelişim desteği verilmelidir. Bu desteği vermediğimizde okulları kendi hâline bırakmış oluruz. Eğitimde bir ekip hâlinde ortak bir hayalin, heyecanın peşinden giderseniz; öğretmen odasını bir huzur adasına çevirebilirseniz, başarısız olma imkânınız yok. Öğretmen açığını kapatmaya yönelik politikalar yürürlüğe konulmalı, okul ve bölgeler arasındaki nitelik farkı giderilmeli, öğretmen açığı tamamen kapatılmalıdır.”