Genel Yetkili Sendika

Yönetici atama yönetmeliği bir an önce çıkarılmalı, okul yöneticilerinin yetki ve imkânları artırılmalıdır

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, her zaman milletin yanında yer alan, terörün karşısında olan, haksızlıklarla mücadele eden bir sendika olduklarını ifade ederek, “Kurulduğumuz günden bu yana, üzerimize düşeni, elimizden geleni layığıyla yapmanın gayreti içerisinde olduk. Her kritik süreçte aldığımız inisiyatifle çığır açtık, açmaya da devam edeceğiz” dedi.

İstanbul 6 Nolu Şube’nin divan toplantısında konuşan Talat Yavuz, hak ve özgürlükler konusunda verdikleri mücadelede önemli mesafeler kat ettiklerini belirterek, “Eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümüne katkıda bulunmanın, çalışmalarımızla, önerilerimizle yol göstermenin, yol açmanın, doğruyu söylemenin, yanlışa işaret etmenin çabasındayız. Çalışma hayatının sorunlardan arındırılması, vesayetin tamamen ortadan kaldırılması, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, kamu görevlilerinin emeğinin karşılığını alabilmesi için otuz bir yıl önce başlattığımız sendikal yolculuk, ilk günkü azim, heyecan ve kararlılıkla devam ediyor. Onlarca sorunun çözüme kavuşmasını sağladık, çok şey başardık diyerek rehavete kapılmayacak, gecemizi gündüzümüze katacak, yeni kazanımlar için daha çok çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Eğitimde, müfredattan kademeler arasında geçişe, yönetici atamadan meslek kanununa kadar birçok konuda köklü değişimin arifesinde olduklarına dikkat çeken Yavuz, şöyle devam etti: “Planlanan her yeni adımın bir ihtiyaçtan kaynaklandığı ve mevcut sistemin artık köklü bir değişime ihtiyaç duyduğu eğitim kamuoyunda kabul görmüş durumdadır. Köklü değişikliklerin hayata geçirilebilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı yöneticileri ve hükûmet kararlı olmalı, atılacak her adıma sahip çıkmalıdır.”

“Okul müdürleri, müdür yardımcıları, şube müdürleri, ilçe müdürleri, müfettişler, araştırmacılar, uzmanlar derken herkesin beklediği, hatta uzun zamandır beklediği adımlar var” diyen Yavuz, “Bunlar sadece ekonomik dengesizlikler değildir. Değer görme ve muhatap alınmayla ilgili hususlar da var. İlk adım, yönetici atama yönetmeliğiyle atılmalıdır. Çünkü mevcut yönetici atama yönetmeliği birçok açıdan sorunlu ve değiştirilmesi için çok geç kalınmış bir yönetmeliktir. Eğitim yönetiminde bugün, dönemin hassasiyetini kavramış, ekip ruhu ile hareket edecek ve yapılacak yenilikleri özümsemiş yöneticilere ihtiyaç vardır. Yeni yönetmelik; yeni dönemi anlamış yöneticiler seçmeli, liyakati öne çıkarmalıdır. Yönetmelikle yapılamayacak değişiklikler, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile düzenlenmelidir. Eğitim yöneticiliği, ikincil görev olmaktan çıkarılmalı; eğitim yöneticilerinin yetkileri, imkânları artırılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Sendika olarak tarihî başarılara, yüzlerce kazanıma imza attıklarını kaydeden Yavuz, sözlerini şöyle tamamladı: “Mücadelemizle sorun olmaktan çıkardıklarımızı, kazandırdıklarımızı, kazanımlarımızı, unutulmaması için ara sıra hatırlatmakta fayda var. Hac ve cuma namazı için izin hakkını alan, topladığı 12 milyon 300 bin imzayla kamuda başörtüsü yasağının kaldırılmasını, nöbet görevine ücret ödenmesini, sınav görev ücretinin artırılmasını, idari izinli günlerde ek ders ödenmesini, kariyer basamaklarında adım atılmasını, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesini, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesini sağlayan genel yetkili sendikayız.”

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 6 Nolu Şube Başkanı İdris Şekerci, sendikal mücadelelerinin temel dayanağının ‘iyiliklerin artırılması, kötülüklerin azaltılması’ olduğunu söyledi. Şekerci, “Sendikamızın hikâyesi, aidiyetine bakmadan haksızlığa uğrayanların yanında, haksızlık yapanların karşısında olma düşüncesiyle başlamıştır. Mehmet Akif İnan’ın ‘Hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikir kampı içerisinde yer alırsa alsın, onun bir insan olarak kabul görmesi, inancından dolayı horlanmaması lazım. İsterse benim inancımın tam zıddı olsun. Ben ona da hakk-ı hayat tanınmasının kavgacısıyım’ dediği gibi” şeklinde konuştu.

Toplantıda, İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Erol Ermiş ve 4 Nolu Şube Başkanı Bilal Duran da birer konuşma yaptılar.