Geçen yıl meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden bir yıl geçti. 6 Şubat 2023’te 11 ilimizde iki ana ve binlerce artçı sarsıntıyla büyük hasarlara neden olan karasal deprem fırtınası, yıkıcı şiddeti ve fazla can kaybına sebep olmasıyla ‘asrın felaketi’ olarak nitelendirildi. 14 milyon insanımızı doğrudan etkileyen, 50 binden fazla insanımızın can verdiği, 100 bini aşkın insanımızın ise yaralandığı depremler millet olarak bizleri tarifsiz acılara, hüzünlere gark etti.
Hayatı zorlaştıran hava şartlarına ilaveten, yolların çökmesi, yarılması, heyelanla kapanması ile ulaşımın imkânsızlaşmasına veya oldukça zorlaşmasına rağmen, afet bölgesine intikal edilmiş, yardım ve kurtarma faaliyetlerine başlamış; kurulan çadır ve konteyner kentler, acilen giderilen beslenme, barınma, ısınma ihtiyacı, eğitim ve sağlık başta olmak üzere yürütülen kamu hizmetleri devletin ve sivil toplum örgütlerimizin organize dayanışma kabiliyetini göstermiştir.
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, depremlerden etkilenen illerdeki arama-kurtarma ve yardım çalışmalarına ilk andan itibaren katıldık, ‘asrın dayanışması’ ile insanımızın yanında olduk. 270 kişilik arama-kurtarma ekibimiz, ilk andan itibaren bölgede çalışmalara başlayarak onlarca canı enkaz altından kurtardı. Saha çalışmaları ile birlikte Türkiye genelinde yardım seferberliği başlattık. 71 ildeki il temsilciliklerimiz vasıtasıyla bölgeye yardım TIR’ları gönderdik. Konukevimizi ve otelimizi depremzedelere açtık. ‘Türkiye Tek Yürek’ kampanyasına Memur-Sen olarak 10 milyon lira nakdi yardımda bulunduk. 550 çadır ve 150 TIR’lık yardım gönderdik. Eğitimin sürmesi, eğitimcilerin mağdur olmaması için olanca gücümüzle çaba gösterdik.
Deprem konutlarının söz verilen sürede, bir yıl geçmeden hak sahiplerine teslim edilmeye başlaması, hayata güç vermekte umutlarımızı daha bir canlandırmaktadır. Bu başarıların, depreme dayanıklılığı esas alan kentsel dönüşüm programının etkin uygulanmasının başlangıcı olmasını diliyoruz.
Bu vesileyle bazı konulara bir defa daha dikkat çekmek istiyoruz.
Deprem bölgesinde çalışma şartları daha da iyileştirilmeli, çalışanlara ek tazminat ödenmelidir.
Hem bölgedeki öğretmenlerin hem de yeni atanacak öğretmenlerin kalıcı konutlara ulaşması öncelikle değerlendirilmeli; eğitim çalışanlarının bölgedeki görevlerinin sürekliliğinin sağlanmasına yönelik teşvik edici önlemler alınmalıdır.
Deprem bölgesinde kamu hizmetinin eksiksiz yürütülmesi için sağlık, teknik ve idari alanda personel istihdamı artırılmalı; tayin, geçici ve sürekli görevlendirme uygulamalarının kapsamı genişletilmelidir.
Deprem bölgesindeki illerin 5 ve 6. derecelerden sayılması için düzenleme yapılmalıdır. Deprem bölgesindeki kamu görevlileri başta olmak üzere kadroya geçen personele üç yıllık hizmet süresi şartı aranmadan yer değişikliği hakkı tanınmalı, özellikle söz konusu kamu görevlileri aile bütünlüğüne dayalı yer değişikliği hakkından faydalandırılmalıdır.
Deprem bölgesi şartları da dikkate alınarak giyim yardımı tutarı artırılmalı, kamu görevlileri için öncelikle konut sorunu çözülmeli, TOKİ ve benzeri kurumlar aracılığıyla kamu görevlileri için ayrı konut projeleri hayata geçirilmelidir.
Deprem bölgesindeki kamu görevlilerinin gelir vergisi oranları yüzde 15’te sabitlenmeli, derece yükselmesi iki yılda bir yapılarak hizmet puanının tavandan ödenmesi sağlanmalıdır.
Dayanışma içerisinde olduğumuz sürece, her sıkıntıdan sonra sadece esenliğe ermeyecek, ayrıca daha da güçleneceğiz. Tarihte inancını, heyecanını, şuurunu hiçbir felaket ve sarsıntının yıkamadığı milletler ayakta kalabilmiştir. En son asrın felaketini asrın dayanışması ile göğüsleyen fedakâr milletimize selâm olsun.
Eğitim-Bir-Sen olarak, milletimize bir kez daha geçmiş olsun diyor; sabır, metanet ve kardeşlik duygularından ötürü milletimizin her bir ferdini tebrik ediyoruz. Bu ruh yüceliğinin gerçek yüceliş olan Miraç gecesinde ayrı bir değer taşıdığı inancıyla, Allah bizleri böyle felaketlerden muhafaza etsin diyoruz.