Genel Yetkili Sendika

Kimseden Himmet Beklemiyoruz Sadece Adalet Istiyoruz

Subemiz, Merkez Isyeri Temsilcileri Toplantisi’ni yapti. Toplantiya, Kadinlar Komisyonu üyeleri ve 120 civarinda Isyeri Temsilcisi katildi.

 

Toplantida konusan Sube Baskanimiz Cemil Çaglar, bugün Türkiye’nin ve ilin her kösesinde teskilatlanmis tek güçlü bir yapi olduklarini belirterek, “4 bin 500’e yaklasan üye sayimizla Tokat’ta çalisanlarin yüzde 51’nin destegini almisiz. Yeni dönemde daha da kenetlenerek, en az yüzde 30 büyüyecegiz. Üniversitede sube olmamiza az kaldi, insallah Tokat’a ikinci subemizi de açacagiz. Özellikle sosyo-kültürel ve sportif aktivitelerin yogun olarak yapilacagi bir dönem geçirecegiz. Biz Tokat’taki büyük kenetlenmeyi hep birlikte yaptik. Sorunlara karsi duyarsiz kalmadik. Yerinde ve zamaninda tepkiler koyduk. Egitim çalisanlarinin sorunlarinin çözümünde tek adres etkili ve yetkili sendika Egitim-Bir-Sen’dir” dedi.

 

Ögretmenlerin ve ögretim elemanlarinin ek ödemede kapsam disi birakilmis olmasini kabul etmelerinin mümkün olmadigini kaydeden Çaglar, “Göreve yeni baslayan ögretmen, 1530 lira ile, yardimci hizmetliden sonra en düsük maasi aliyor. Bu kez himmet degil, bugday istiyoruz. Ögretmenlerin gönlünü almaya yönelik 24 Kasim Ögretmenler Günü’ne özel edebiyat harikasi cümleleri seçip ögretmenleri yeniden sinir etmek istemiyorsaniz, Egitim-Bir-Sen’e kulak veriniz. Egitim çalisanlarina 23 Nisan tören çocugu muamelesi yapmaktan vazgeçin ögretmenin asaleti sizin kuru sözlerinden degil, meslegimizin onurundan ileri gelmektedir” seklinde konustu.

 

Subat’ta özür grubu tayinlerinin yapilmasi gerektigini ifade eden Cemil Çaglar, bagis toplayan okul müdürlerine yönelik sorusturmaya tepki göstererek, söyle konustu: “Velilerden para toplansin, zorla bagis alinsin demiyoruz. Egitimciler olarak sadece isimizle ugrasalim, bizi parasal islerden uzak tutacak sistemi kurun diyoruz. ‘Biz devlet olarak okullarin problemlerini çözemedik, devleti küçültelim derken emekli olan hizmetlilerin yerine yenisini almadik, okullara bes kurus ödenek ayiramadik, bu agir yükü okul müdürlerinin omuzlarina yükledik’ diyerek kendi payina düsen sorumlulugu üzerine alan ve geregini yapan bir bakanlik görmek istiyoruz.”

 

“Bakan, ‘ustalik dönemi kabinesi’ bakani gibi davranmalidir” diyen Çaglar, “Biz, Sayin Bakan’dan, ‘ustalik dönemi’ Bakani gibi davranmasini, ayaküstü demeçlerden kaçinmasini bekliyoruz. Sayin Bakan, hangi ögretmen üç ay tatil yapiyor; niye veliyi üzen ögretmeni üzüyorsunuz da; ögretmeni üzen veliye sessiz kaliyorsunuz. Nedir ögretmen rotasyonu, niye bu kadar egitimcileri huzursuz ediyorsunuz. Egitimde geri kalmisligin müsebbibi olarak egitim çalisanlarini görmek dogru bir anlayis mi. Sayin Bakan, bu ve benzeri açiklamalariyla, çalisma barisini ve huzurunu saglamakla görevli iken, ögretmen odalarini ve egitimcileri huzursuz etmistir. Ögretmenlik, azarlanip hor görülecek bir meslek degildir. Eger Fatihler yetistirmek ve bilimsel fetihler yapmak istiyorsaniz, egitimcilerin gönlünü kazanmalisiniz” degerlendirmesinde bulundu.