Genel Yetkili Sendika

Yangin Tatbikatindaki Kazanin Sebebi Egitim Sistemidir

Sube Yönetim Kurulumuz, Ahlat Ilçe Temsilcimiz Rafet Akgün ile birlikte, yangin tatbikatinda meydana gelen kaza neticesinde ögrencilerin yaralandigi Ahlat Çok Programli Lisesi’ni ziyaret etti. Sorusturma bitinceye kadar açiga alinan müdür ve ögretmenle görüsen heyetimiz, daha sonra okulda görev yapan ögretmenlerle bir araya geldi. Okul Müdürü Hüseyin Eralp, ortada çok fazla bilgi kirliligi bulundugunu, yasanan kazadan ötürü kendilerinin de çok üzgün olduklarini söyledi.

Sube Baskanimiz Rasim Tascan, egitim kurumlarinda yönetici ve ögretmenlerin çok zor sartlarda görev yaptigini ifade ederek, söyle konustu:

“Milli Egitim Bakanindan valilere, kaymakamindan il-ilçe milli egitim müdürlerine kadar, egitimdeki aksakliklari gidermesi gereken makamlar sorunlari hep görmezden gelmekte, her seferinde bütün riskleri okul yöneticileri ve ögretmenler almaktadir. Kaymakamlik, Nevruz haftasinda yaptigi senliklerde ates yakmis, parlayan alevlerden Ahlat kaymakami kendini zor kurtarmistir. Nevruz atesinin yakildigi alanda itfaiye ve ambulans bulundurmayan yetkililer, okul yöneticilerinin yangin tatbikatinda itfaiye ve ambulans bulundurmamasini bir suçmus gibi göstermektedir. Elbette meydana gelen kaza hepimizi çok üzmüstür. Ancak bu olayin meydana gelmesinde en önemli sebep; hem sistemin hem de veli ve ögrencilerin gözünde ögretmenlerin itibarinin kalmamis olmasidir. Yaptigi isle orantili olarak hak ettigi ücreti alamayan ve geçim sikintisi çeken ögretmenler, Bakanligin uygulamalari ve açiklamalari ile de her geçen gün toplumun gözünde daha fazla deger kaybetmektedir. Ögrenci ve veliler, Bakanlik yetkililerinin açiklamalarindan her seferinde daha fazla cesaret alarak, ögretmen ve idarecilere hakaret etmekte, onlara gereken itibari göstermemektedir. Sonuç olarak bas edilemeyen ögrencilerle bu tür üzücü olaylarin olmasi kaçinilmazdir. Bu olaydan sonra egitimin tüm paydaslarinin yaptiklari yanlislari fark etmesini ve ögretmene hak ettigi degeri vermesini bekliyoruz. Ögretmeninin sözünü dinleyen ve ona saygi gösteren bir ögrencinin, ögretmeninin uyarilarina ragmen tiner tenekesini getirip atese atmasi gibi bir durum söz konusu olamaz.”  

Benzer bir olayin, merkez Necibe Gencer Kiz Meslek Lisesi’nde yasandigini hatirlatan Tascan, “Ilimizin LYS birincisi olmasi demek, iyi ögrenci yetistirdigimiz anlamina gelmemektedir. Kiz ögrenciler okulda siniflara biber gazi sikmis, birçok ögrenci hastaneye kaldirilmistir. Sonuçta yine okul idarecileri sorumlu tutulmus, kiz ögrencilerin siniflara biber gazini nasil ve ne cesaretle siktigi sorgulanmamistir. Basta Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer olmak üzere, mülki amirler, özellikle ögrenci ve veliler ögretmene hak ettigi degeri vermeliler ki, bir daha bu tür üzücü olaylar yasanmasin. Yirmi yil öncesine kadar toplumun içinde en saygin siniflarin basinda gelen ögretmenlik meslegi, bugün hiç itibar edilmeyen siradan bir is olarak algilanmaktadir. O zamanlar ögrencilerin saygi duydugu ve bas taci ettigi ögretmenler, bu gün her türlü onur kirici söz ve davranisa maruz kalmaktadir. Ögretmenlik mesleginin yerlerde gezen itibari tekrar bas taci edilmedikçe, bundan zararli çikan, içinde yasadigimiz toplum olacaktir” seklinde konustu.