Subemiz, Belediye Konferans Salonu’nda “Egitimde Basariyi Artirmada Sevginin Rolü” adli bir konferans düzenledi.
Bingöl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Çaldak’in konusmaci olarak katildigi konferansa Bingöl Üniversitesi Rektör yardimcilari Prof. Dr. Sait Çelik, Prof. Burhanettin Baydas ve üniversite ögretim üyeleri, Il Milli Egitim Müdür Yardimcisi Ali Berdibek ve Sube Müdürü Bedri Dinler ile Memur-Sen’e bagli sendikalarin baskanlari ve ögretmenler katildi.
Konferansin açis konusmasini Sube Baskanimiz Yunus Kava yapti. Kava, sendikaciligi üyelerine, kamuoyuna hatta devletin birimlerine yeni ufuklar kazandirmak, yeni bilgilerle donatma araci görerek, kurulusundan bu yana birçok bilimsel ve kültürel faaliyete imza attiklarini ifade ederek, sunlari kaydetti: “Egitim-Bir-Sen, sürekli sosyal ve kültürel etkinliklerle Bingöl’e arti deger üretti ve üretmeye devam edecek. Geleneksel hale getirdigimiz faaliyetlerimizden farkli olarak bu konferansin önemi; yeni kurulan üniversitemizin bu kadar sorun ve sikintilarina ragmen simdiden toplumsal hizmet verecek düzeye gelmesidir. Bu durumu son derece sevindirici buluyoruz. Üniversitemizin kurulus asamasinda verilen destege simdi her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadir. Bingöl’ün en büyük sivil toplum örgütü olarak üniversitemizin hem bölgede hem de ülkede akademik çalismalariyla ilimize üretecegi arti degerlerle gelecegin parlak üniversitelerinden biri olacagina inaniyor ve bize düsecek destegi verecegimizi de bu konferans vesilesiyle deklare ediyoruz.”
Bingöl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Çaldak, “Sevgi öyle bir dildir ki sagirlar bile onu duyar” sözleriyle basladigi konusmasinda, sevginin gerçeklestigi bir ortamda egitimin basarili oldugunu vurgulayarak, “Sevginin gerçeklestigi bir ortamda egitim elbette basarilidir. Ancak sevgi nasil gerçeklesecektir? Bizce asil mesele de budur. Iste bu çalismamizda, ‘sevgi egitimi’ ismini verdigimiz ve ‘sevgi nedir, türleri, gerçeklesme sekilleri, engelleri ve tezahürlerinden’ olusan bir konu üzerinde durduk. Çünkü sevgi; kalp isidir, yani gönül isi. Sevgi, kalp sarayinin yüce sultanidir. Gönül bahçesinin gülüdür. Her bir insanda ayri ayri tezahürü ise, o bahçede açan his çiçeklerinin birer çesididir” ifadelerini kullandi.
Egitimin en büyük sanat oldugunu belirten Çaldak, “Egitimde en önemli degerlerden biri, verilen emege karsi ‘ölümüne sevgidir.’ Ölümüne sevgi, ancak annelerin evlatlarina karsi olur. Ancak sanatin degerini bilen de, sanatini evladi gibi himaye eder. Egitim en büyük sanattir. Ve bugün Paris Güzel Sanatlar Akademisi’ni süsleyen heykelin ölümsüzlügü, o heykel donmasin diye kis ortasinda yorganini heykele sararak cani pahasina koruyan sanatçinin donarak ölümüdür, onu ölümsüz kilan. Iste sevmek böyle ölümsüzlestirir” seklinde konustu.
En saf ve en berrak sevginin anne sevgisi oldugunu dile getiren Çaldak, sözlerini söyle sürdürdü: “Bir egitimci, egittigi ögrencisine ‘anne sevgisi’ derecesinde düskün olabilir mi? Olmali! Ama nasil? Ya benim evladim, bu halde baskasinin elinde olsaydi? Insanin diger canlilardan ayrildigi degerli bir nokta da, sevgiyle ilgili olan kalp yönüdür. Insanin gönül dünyasidir.”
“Empati olmadan sempati olmaz” diyen Çaldak, “Sevginin ilk meyvesi, tabiri caiz ise, ilk icraati samimiyettir. Sevgi samimiyeti dogurur, samimiyet de sevgiyi besler ve meyvesini dünyada hemen verir” seklinde sözlerini tamamladi.