Subemizin düzenledigi Cuma Seminerleri’ne Tarihçi Recep Gökçinar katilarak, Ermeni meselesinin dünü-bugünü arasindaki tarihi süreci anlatti.
Türk-Fransiz iliskilerinin tarihi sürecine vurgu yapan Gökçinar, “Türkiye’nin gündemi yine Ermeni meselesiyle mesgul edilmektedir. Türkiye ne zaman gücünün farkina varip ayaklarinin üzerinde dogrulmaya çalissa, tali meselelerle ayaklarina pranga vurulmaya çalisilmaktadir. Oysaki Avrupa bizi çok iyi bilir. Fransa krali Fransuva, Alman imparatoru Sarlken’e esir düstügünde, annesi Kanuni’ye ricada bulunarak oglunun kurtarilmasini istemektedir. Kanuni de, Almanya üzerine düzenledigi seferle Fransuva’yi özgürlügüne kavusturdu. Rusya, Macaristan’a savas açtiginda, Macar mülteciler Osmanli ülkesine sigindi. Tarihimiz bunun benzeri hadiselerle doludur” dedi.
Bugünün Avrupasi’nda ise, bir zamanlarin Millet-i Sadikasi olan Ermeniler üzerinden siyasi mülahazalarla milletimizi soykirimla itham ederek karalamaya çalisildigini ifade eden Gökçinar, sunlari söyledi:
“1915 yilinda Ruslarin kiskirtmalari ve desteklemeleri neticesinde Ermeniler Dogu Anadolu’da köylerini basarak masum insanlari, kadin, çocuk demeden camilere doldurarak diri diri yakarlar. Osmanli Devleti de Dogu’da Ruslarla isbirligi yapan Ermenileri Suriye’ye sürgüne gönderir. Bu sürgünde o zamanin yol sartlarinda Ermenilerin bir kismi hayatini kaybeder. 1918’de tekrar geri dönüs kanunu çikartilarak sürgüne giden Ermenilerin yurtlarina dönmeleri saglanir. Tehcirden önceki Ermeni nüfusuyla, geri dönüs kanunuyla dönen ve baska yerlere kendi istekleriyle göç eden Ermeni nüfusu arasinda çok fazla fark yoktur. Bu nüfus hareketlerinin hepsi belgelerle kayit altina alinmistir. Bu belgelere ulasmak isteyenler Türk Tarih Kurumu’nun Ermeni olaylarini arastirma kürsüsünden ulasabilirler. Böyle tarihi olaylari arastirmak ve hüküm vermek siyasilerin isi degildir. Bunlar bagimsiz tarihçilerin arastirip neticeye kavusturacaklari istir.”