Sube Baskanimiz Gaffari Izci, 28 Subat post-modern darbesinin bir ürünü olan ‘meslek lisesi mezunlarina üniversiteye giriste farkli katsayi uygulamasi’nin YÖK’ün aldigi kararla 10 yillik bir gecikmeyle de olsa kaldirildigini ifade ederek, “Bu uygulama, ayni sorulara, ayni dogru cevaplari vermelerine ragmen puanlari düsürülen ögrencilerin kendi ülkelerinde esitsizlige maruz kalmalari sebebiyle hak ettikleri egitimi almalarini engellemis, binlerce gencimizi magdur etmistir” dedi.
Istanbul Barosu’nun YÖK’ün adaletsizlige son veren kararini yargiya tasimasi ile ilgili bir açiklama yapan Izci, 10 yildir uygulanan bu adaletsizligin YÖK’ün karari ile kaldirilmis olmasi kamuoyunca, özellikle de meslek liselilerce büyük memnuniyetle karsilanirken, Istanbul Barosu’nun düzenlemeye karsi dava açmasinin kendilerini derinden üzdügünü söyledi.
Avukatlik Kanunu geregince çalismalarinda adaleti, hukukun üstünlügünü ve insan haklarini gözetmesi gereken baronun bu tutumunun her türlü hak ve adaletsizligin karsisinda olmayi ilke edinen baro avukatlarini ve kamuoyunu derinden rahatsiz ettigine inandiklarini belirten Izci, “Türkiye hukuk alaninda ciddi sorunlar yasarken, Istanbul Barosu’nun tamamen siyasi, ideolojik ve yasakçi bir yaklasimla hareket ederek meslek liselerinin önünü açan bu karara karsi çikmasi çok manidardir. HSYK’nin hakim ve savcilarin atamasinda takindigi tavir karsisinda sesini çikarmayan, askerlerin sivil mahkemelerde yargilanmasi konusunda sus pus olan bir baronun egitim konusunda böyle bir girisimde bulunmasi, ülkemizde hukuku savunanlarin içine düstügü durum konusunda önemli ip uçlari vermektedir. Istanbul Barosu’nun bu tavri karsisinda, basta Adiyaman olmak üzere diger illerdeki barolarin sessiz kalmasini da anlamis degiliz. Bu ülkede yasayan herkes esit haklara sahiptir. Kimsenin bir baskasini ötekilestirmeye hakki yoktur” seklinde konustu.
“Egitim herkesin en temel hakkidir. Birakin gençlerimiz özgür bir ortamda egitim görsünler ve geleceklerini tayin konusunda kendi kararlarini kendileri versinler” diyen Izci, sözlerini söyle tamamladi:
“Ülkemizin önünü tikamaktan ve insanlarimiza, özellikle de gençlerimize çelme takmaktan vazgeçilmeli artik. Basta Istanbul Barosu olmak üzere hukukun üstünlügüne ve adalete inanan herkes esitlikten ve adaletten asla rahatsizlik duymamali. Siyasi ve ideolojik yaklasimlarla egitimde kaliteyi yakalamamiz mümkün degildir. Herkes kendi isine baksin ve egitim de egitimcilere birakilsin. Herkesi hukuk konusunda adaletli ve objektif olmaya, hukuku siyasallastirmamaya davet ediyoruz.”