Sube Baskanimiz Atilla Olçum, YÖK’ün, 28 Subat ürünü olan katsayi adaletsizligini ortadan kaldirdigini ve bu kararin milletin çogunlugunda sevinçle karsilandigini belirterek, “Fakat geçtigimiz günlerde; Istanbul Barosu Baskani Muammer Aydin’in, 70 milyonun gözünün içine baka baka sarf ettigi irkçi, ayrimci ve hukukla bagdasmayan sözlerine sahit olduk. Sube olarak sabirla Muammer Aydin’dan bir özür bekledik. Görünen odur ki, Baro Baskani sarf ettigi dayanagi olmayan ucube sözlerin hukuka uygunlugu kanaatini tasimaktadir. Özür dilemeyi düsünmemistir. Bu durum artik basin açiklamamizi gerekli kilmistir” dedi.
Baro Baskani’nin, “Esitlik, esit insanlar arasinda olur” diyerek meslek liselileri ve onlarin ailelerini rencide ettigini kaydeden Olçum, sözlerini söyle sürdürdü: “Bir hukuk adami oldugunu söyleyen bu kisi nasil olur da böyle bir söz söyler, hala anlamis degiliz. Yapilan bu tespit hiçbir hukuk sisteminde yer bulamaz. Katsayi adaletsizligi evrensel hukuk normlarina aykiri bir durumdu. Aristoteles diyor ki; ölçülü esitlige dayanmayan, herkese esit bir sekilde hakkini vermeyen hiçbir hukuk sürekli olamaz.”
“Muammer Aydin, yaptigi açiklamalarla haktan, hukuktan ve adaletten ne anladigini da ortaya koymaktadir” diyen Olçum, Aydin’a su sorulari yöneltti:
“Meslek liseliler ve onlarin aileleri Baro Baskani ve onun gibi düsünenler ile esit muamele görmek için ne yapmalilar? Muammer Aydin bu açiklamalari ile Nazi dönemi bir hukuk anlayisini mi savunmaktadir? Yoksa Baro Baskani kast sistemini mi savunmaktadir? Istedigi bir kast sistemi ise meslek liseliler surdalar ve paryalar; kendileri de prensler ve Brahmanlar mi oluyor? Acaba Istanbul Barosu Baskani Muammer Aydin insanlari kin ve nefrete, ayrimciliga, adaletsizlige sevk etmenin suç oldugunu bilmiyor mu?”
Muammer Aydin’in bir hukuk adaminin sergileyecegi olgunluk ve bilinçle çikip özür dilemesi gerektigini vurgulayan Olçum, sözlerini söyle tamamladi: “Meslek liselilere ve onlarin ailelerine ikinci sinif insan muamelesi yapmakla hiçbir yere varamaz. Bizler bu topraklarda esit haklara sahip evrensel hukuk normlarina tabi, huzurlu, mutlu ve hür bir sekilde milletçe bir arada yasamak istiyoruz.”