Sube Baskanimiz Erol Ermis, bugün, tören ve bayramlarda uygulanan ritüellerin 12 Eylül darbecileri tarafindan ortaya konuldugunu ifade ederek, “Darbecilerin yargilanmasi için az kampanya yapilmadi bu ülkede. Darbeciler kadar darbecilerin getirdigi antidemokratik kurum, kurulus ve ritüellerle de ugrasmak gerekiyor” dedi.
“Dünya degisirken Türkiye’nin bunun disinda kalmasi düsünülemez” diyen Ermis, sözlerini söyle sürdürdü: “Avrupa ülkeleri Ikinci Dünya Savasi’nin hemen ertesinde tören ve bayramlarindan fasizan unsurlari ayiklamaya basladi. Totaliter ideolojilerden hizla uzaklasirken, kisilere dayali kültü de terk etmeye basladi. Demokratik degerler ön plana çikarildi. Batinin 1950’li yillarda yaptigini biz ancak 2010’lu yillarda yapabilecek duruma geldik. Bizdeki zorluk suradan kaynaklanmaktadir: Herkes askeri darbelere karsi görünüyor ancak bazilari askeri darbelerin getirdigi uygulamalarin kaldirilmasina yanasmiyor. Burada bir samimiyetsizligin oldugunu anlamak hiç de zor degil. Bugün, tören ve bayramlarda uygulanan ritüeller 12 Eylül darbecileri tarafindan ortaya konulmustur. Darbeciler kadar darbecilerin getirdigi antidemokratik kurum, kurulus ve ritüellerle de ugrasmak gerekiyor.”
Bazi seyleri kabul ettirmenin, sevdirmenin yolunun zoraki ve iskence halini alan törenlerden geçmediginin artik görülmesi gerektigini belirten Ermis, “Yillardir törenlere katilacak ögrencileri belirlerken ciddi zorluklarla karsilasiliyor. Velilerin büyük çogunlugu ögrencilerin derslere girememesi nedeniyle çocuklarinin bu törenlere katilmasini istemiyor. Yöneticilerle veliler arasinda ciddi sürtüsmeler yasaniyor. Anlamsiz hareketlerden ibaret figürleri ögrenmek için ögrenciler neredeyse iki ay zaman harciyor. Tören günü gelip çatiyor, zaman zaman hava muhalefeti nedeniyle törenler erteleniyor, çocuklarin morali bozuluyor. Beden egitimi ögretmenleri tören hazirliklari yaparken, okuldaki derslerine giremiyor, ögrenciler basibos kaliyor. Tören kiyafetlerinin veliye ekonomik bir külfet yüklemesi de konunun ayri bir boyutu. Törenlerde giyilecek kiyafetler sürekli bas agritiyor. Ögrenciler, seçilen kiyafetlerle hareketleri yaparken zor durumda kaliyor. Havalarin soguk olmasi yüzünden çocuklar statlarda adeta donuyor” seklinde konustu.
Anilan gerçeklerden hareket eden Bakanligin, bir adim atarak 19 Mayis kutlamalariyla ilgili bir yaziyi illere gönderdigini hatirlatan Erol Ermis, sunlari söyledi: Bu yazi üzerine birileri kiyameti kopardi. Yok, cumhuriyet elden gidiyormus, iktidarin gerçek niyeti ortaya çikmismis, basimiza daha neler gelecekmis, Milli Egitim Bakani ve müstesari istifa etmeliymis türünden tepkiler ortaya kondu. Tepkilerin öncülügünü malum partilerle malum sendikalar yapiyor. Bunlara sorsan, çocuklarinin bu törenlere katilmasini istemezler. Kim ister çocugunun iki ay derslerden geri kalmasini. Dostlar alisveriste görsün. Beyler, korkmayin birtakim ritüellerin kaldirilmasiyla bazi seyler elden gitmez. Rahat olun, demokrat olun, fasizan tören sekillerinden kendinizi kurtarin. Batililasmak için çok can verip çok can aldiniz ama niye hala Bati’nin 1930’lu, 1940’li yillarini yasamakta israr ediyorsunuz? Okullarimizi ilgilendiren bir bayram da 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayrami. 19 Mayis törenleri için geçerli olan itiraz noktalarinin tamami 23 Nisan için fazlasiyla geçerli. MEB tarafindan bir an önce bu konuda illere derhal bir yazi gönderilmelidir. Cumhurbaskanligi Makami’nin kurumlarla mutabakat halinde bütün tören ve bayramlari ele almasi, çalismalari yakinda tamamlayacak olmasi memnuniyet vericidir. Önemli olan bayramlarin halkin ilgisine mazhar olmasidir. Zoraki ve ruhsuz bir sekilde yapilan törenlerin yerini, gönüllü ve coskulu törenler alacaktir. Bu halk, hiç destek görmeden birçok degerine ve tarihi günlerine sahip çikmistir.”