Dicle Üniversitesi Temsilcimiz Doç. Dr. H. Musa Bagci, Yüksekögretim Kurulu'nun (YÖK), 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardindan 6 Kasim 1981'de üniversiteleri zapturapt altina almak amaciyla kurulmus anti-demokratik bir yapi oldugunu söyledi. YÖK'ün kurulus yildönümü dolayisiyla bir açiklama yapan Doç. Dr. Bagci, YÖK'ün, kuruldugu günden beri üniversitelerde akademik özgürlügün, bilimsel gelismenin ve üretkenligin önünde en büyük engel oldugunu ifade ederek, söyle konustu: "YÖK, 12 Eylül sonrasinda yürürlüge konulan toplum mühendisligi projesinin üniversitelerde akademisyenler ve ögrenciler üzerinde uygulanmasi noktasinda en önemli fonksiyonu icra etmistir. Kuruldugu günden bu yana YÖK, 500 civarinda ögretim üyesini tasfiye etmis, 70 binin üzerinde ögrenci hakkinda sorusturma açip üniversiteden uzaklastirma cezasi vermistir. YÖK bu yapisiyla özgür, düsünen, sorgulayan ve üretken bir gençlik kesiminin ortaya çikmasinin önünde bir engel olarak durmaktadir. Üniversitelerin özgürlük ve bilim merkezi olmasi için antidemokratik yapi olan YÖK despotizmi kaldirilmalidir. 12 Eylül askeri darbesi ile baslayip 28 Subat postmodern darbesiyle devam eden bürokratik oligarsinin olusturdugu baski, üniversitelerimizde gerek akademik özgürlügün gerekse bilimsel gelismenin önüne set çekmistir. Toplum; jakoben laikçi, anti-demokratik darbe taraftari düsüncelerin etkisi altina alinirken, üniversitelerimiz de bu etkiye paralel olarak jakoben laikçi zihniyetin ve orduyu göreve çagiran anti-demokratik güçlerin hegemonyasi altina sokulmaya çalisilmistir. YÖK, özellikle 28 Subat ve sonrasinda bu zihniyetin kurucusu, temsilcisi ve güvencesi olarak görevini sürdürmüstür. YÖK, akademik özgürlügü ve üniversal düsünceyi yok etmis, demokrasi, bilimsel özerklik ve özgürlük ile bagdastirilmasi asla mümkün olmayan uygulamalarin araci olmustur. Demokrasinin teminati olan sendikal örgütlenmeler üniversitelere sokulmamistir. Dolayisiyla YÖK'le dünyaya açilmamiz ve ülkemizi bilgi çagina tasimamiz mümkün degildir."
YÖK'ün kaldirilmasinin birçok hükümetin programinda yer aldigini, ancak bunun yapilamadigini dile getiren Bagci, "Artik bugün, bu yapilmalidir. YÖK Yasasi'nin Türkiye'yi bilgi çagina tasimakta yetersiz kaldiginin, bugün basta ülkemizin en üst düzey yöneticileri olmak üzere aydinlar, sanatçilar, ögretim üyeleri ve ögrenciler tarafindan belirtilmesi, yeni bir üniversitelerarasi üst örgütlenme yasasina gereksinim oldugunun en açik ifadesidir. Bilimsel düsüncenin gelismesi ve ileri bir seviyeye ulasmasi için 28 yillik YÖK zulmü artik sona ermelidir. AB standartlarina ve yüksekögretimin felsefesine aykiri olan YÖK tamamen kaldirilmali, yeni olusturulacak anayasada yer verilmemelidir. YÖK'ün yerine sadece üniversiteler arasinda diyalogu saglayacak ve koordinasyon görevi yapacak bir kurul olmalidir" seklinde sözlerini tamamladi.