Genel Yetkili Sendika

Sorunlarin Çözümü, Insan Merkezli Yeni bir Anayasa’dan Geçiyor

Sube Baskanimiz Aydin Kalkan, Dünya Insan Haklari Günü dolayisiyla bir basin açiklamasi yapti. “Türkiye’de yasanan insan haklari ihlallerinin basinda basörtüsü sorununun geldigine inaniyoruz” diyen Kalkan, söyle konustu:

“Gençlerimiz halen, özgür egitimin yapilmasi gereken üniversitelerde inançlari yönünden baskiya maruz kalmakta, derslerine rahat girememekte, Anayasa’da teminat altina alinan ‘her vatandasin özgür egitim alma’ hakkindan, bilinçli olarak mahrum birakilmak istenmektedir. Bu sorun, kadinlarimizi ve kizlarimizi üretimden ve toplumsal hayattan koparmakta, onlari yalnizlastirmaktadir. Kadinlarimiz ve kizlarimiz ayni sorunla çalisma hayatinda da karsilasmakta, çalisma hayatinda da ‘basörtüsü takma özgürlügünü’ yasayamamaktadir. Bu sorun artik bir an önce çözülmeli, kadinlarimiz da inançlarindan dolayi ötelenmeden hem çalisma hayatinda ve hem de egitim hayatinda özgürce yer almalidir. Pek çok siyasi iktidarin gelip geçmesine ragmen bu sorun sanki ortada hiç yokmus gibi hala durmakta, güncelligini korumaktadir. Bu sorunun takipçisi oldugumuzu buradan belirtmek istiyoruz.”

 

Bir diger sorunun ise, meslek liselilerin yasadiklari ayrimcilik oldugunu kaydeden Kalkan, “Ülkemizin nitelikli teknik eleman ihtiyacinin had safhada oldugu bilinmesine ragmen, bu alanda egitim yapan meslek liselilerin üniversiteye geçiste yasadiklari ve onlari bu yaristan alikoyan katsayi zulmü, ne yaziktir ki, adalet dagitmasi gereken Danistay tarafindan engellenmekte, adeta adaletsizlige mahkûm birakilmaktadir. 28 Subat askeri mantiginin bir uzantisi olan bu sorun, artik derhal bitirilmelidir. Insanimiz, adalete, hakka ve hukuka da güvenemeyecekse, acaba kime güvenecektir? Adalete olan güvenin sarsildigi toplumlar, tükenmek üzere olan toplumlar degil midir? Yüz binlerce ögrencimiz, üniversite okumak için meslek liselerine kayit yaptirmisken, ne oldu da Anadolu insaninin çocugunun önü kesilmek ve yüksek ögretimden mahrum birakilmak istenmektedir. Meslek liselerinde egitim gören gençler de bu ülkenin evlatlari degil midir? Yoksa, hukuk önünde birileri daha mi üstün tutulmak istenmektedir. Meslek liselilerin önüne konan bu yasak, birilerini geri plan iterken, birilerini de birkaç adim öne itme senaryosu mudur?” diye sordu.

 

Devletin kati ideolojik yapisindan kaynaklanan ve özgürlüklerin önünü tikayan yasalarin varliginin da bir sorun olduguna dikkat çeken Kalkan, “Ne yana çeksen sünen, nasil yorum yaparsan öyle anlasilan, Anayasa’yla çelisen, kisiye göre farkli yorumlanan yasalar insanlarimiza güvensizlik verirken, onlari suça itmekte, özgürlük alanlarini daraltmaktadir. Insan merkezli olmayan yasalar ve geciken adaletten dolayi hapishaneler kapasitelerinden daha yogun durumdadirlar” seklinde konustu.

 

Aydin Kalkan, sözlerini söyle tamamladi: “Ülkemizde insan haklari alaninda yasanan pek çok sorun olmakla birlikte, bize gelen sikâyetlerin yogunlugu dogrultusunda, biz egitimcileri daha çok ilgilendiren ana sorunlari gündeme tasimaya çalistik. Ülkemizde yasanan pek çok sorun olmakla birlikte, biz biliyor ve inaniyoruz ki, yasanan bu sorunlarin ortadan kalkmasinin en kesin ve kestirme yolu, insani merkeze alan yeni bir Anayasa’nin ve kanunlarin yapilmasi ve uygulamanin da bu yönde yürütülmesidir.”