Subemiz, Mevlid Kandili dolayisiyla Dicle Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Tanriverdi’nin konusmaci oldugu “Ilim-Egitim ve Akil” konulu bir konferans düzenledi.
Doç. Dr. Hasan Tanriverdi, hayatta her seyin bilgiye ve ilme dayandigini söyledi. “Peygamberimizi dogum gününde hatirlamamiz bizleri manen güçlendirecektir” diyen Tanriverdi, “Peygamberimizin dogum gününü hatirlamak ve anmak Islâm’a aykiri bir durum degildir. Bütün gün, geceler ve mekânlar Allah’indir. Bazi gün, geceler ve mekânlarda önemli bir olay veya durum söz konusu olmus ise, bu Müslümanlar için daha anlamli bir hal almistir. Örnek olarak Kadir Gecesi bir gecedir; ancak bin aydan daha hayirlidir” seklinde konustu.
Günümüzde toplumlarin güçlü ya da güçsüz olmalarinin bilgiden kaynaklandigini belirten Tanriverdi, söyle konustu: “Güçlü olan devletler, bilgiyi ellerinde bulundurduklarindan dolayi güçlüdürler. Insanlik tarihi boyunca bilgi ve teknoloji sürekli artmistir ve bundan sonra da artacaktir. Insanlik, peygamberimize kadar olan dönemde çocukluk dönemini yasamistir. Günümüze kadar olan döneme de delikanlilik dönemi diyebiliriz. Bilgi ve teknoloji günümüze kadar gelistiyse, bundan sonra da geliserek devam edecektir.”
Akilli insanin, aklini ve ilmini duygularina hakim kilmasi gerektigini dile getiren Doç. Dr. Hasan Tanriverdi, “Akilli insan duygularina göre hareket etmemelidir. Ilim sahibi olmayan bir kimsenin, bilmedigi bir konuda konusmamasi gerekir. Bilgili insan, bir konuda görüs belirtecek ise, düsünür, muhakeme yapar ve öylece konusur. Cahil insan ise, muhakeme yapmadan konusur. Hz. Nuh, bilmedigi bir alana müdahale ettigi için (oglu bogulmak üzereyken, ‘Allah’im benim oglumdu’) Yüce Allah tarafindan uyarilmistir. Ilim, dengeli olmayi ögretir. Ilim ve akil insanin geride kalmasini veya çok asiri olmasini önler” ifadelerini kullandi.
Tanriverdi, sözlerini söyle tamamladi: “Bilmedigimizi bilmemiz gerekir. Hz Ali’ye ne kadar bildigini kâgida yazmasi istenir. Hz. Ali eline kalemi alir, kâgida bir nokta koymayi düsünür. Bildiklerinin bir nokta kadar olmayacagini düsünerek, son anda kâgida noktayi da koymaktan vazgeçer. Islam dünyasi ilim, bilgi ve teknolojiyle ugrasmayarak, bugün gelismis ülkelerin gerisinde kalmistir. Bundan dolayi Avrupa ülkelerine al açip yalvarir hale gelmistir.
Dinimize göre fakirlik bir musibettir. Bu musibetli durumun ortadan kaldirilmasi için onunla ciddi anlamda mücadele etmek gerekir.”
Konferansa çok sayida üyemiz katildi.