Genel Yetkili Sendika

‘Sorunlarin Çözümünde Akademisyenlere Büyük Görev Düsüyor’

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmus Günay, subemizi ziyaret ederek, akademisyenlerin sorularini yanitladi. Toplantiya, Sube Baskanimiz Abdurrahim Senocak’in yanisira Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Ilahiyat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Ömer Dumlu, Ege Üniversitesi Tip Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Hoscoskun, Üniversiteler Temsilcimiz Dr. Recep Yigit ve çok sayida akademisyen katildi.

 

Ziyarette konusan Prof. Dr. Durmus Günay, üniversitelerdeki sorunlarin çözümü konusunda sivil toplum kuruluslarina ve üniversitelerde görev yapan akademisyenlere büyük görev düstügünü söyledi. Üniversitelerde yasanan sorunlarla ilgili gerek akademisyenlerin gerekse sivil toplum kuruluslarinin YÖK’e yazili olarak basvurmasinin önemine isaret eden Prof. Dr. Günay, Egitim-Bir-Sen’in bu konuda son derece ciddi çalismalar yaptigini kaydetti. Üniversitelerdeki sorunlarin derinlemesine incelenmesi gerektigini dile getiren Günay, “Türkiye’nin üniversite sorunu ifadesi, üniversitenin Türkiye için sorun olusturmasina, üniversitenin dis iliskileri bakimindan yasanan sorunlara isaret eder. Üniversitenin sorunu denilince, üniversitenin kendi iç sorununa isaret edilmis olur. Ancak, bu her iki sorun kümesi birbirinden yalitilmis da degildir. Bu ayrima degindikten sonra, biz burada üniversitenin iç ve dis sorunlarinin tümünü ‘Türkiye’nin Üniversite Sorunu’ basligi altinda ele almaliyiz” dedi.

 

‘Türkiye’nin kronik bir üniversite sorunu vardir’ hükmünün yaygin olarak kabul edildigini belirten Günay, söyle konustu: “Bu önermenin dile getirdigi yargiyi temellendirmek için, üniversite kavramini açikliga kavusturmak, üniversitenin mevcut durumunu ortaya koymak gerekmektedir. Çünkü üniversiteden beklenen ile mevcut olan arasindaki örtüsmezlik, uyusmazlik soruna kaynaklik etmektedir. Bunun sürgit mevcut olmasi, sorunu kronik hale getirmektedir. Bir sorunu çözmek için, öncelikle o sorunun mahiyetinin iyi anlasilmasi, sorunun çekirdeginin kavranmasi gerekir. Sorgulamak, elestirmek ve yargilamak terimlerinden kaçiniyorum. Sorgulamak, yargilamaya yönelik bir bakisi tazammun eder. Önce anlamaliyiz. Anlamak için sorunla adeta ünsiyet peyda etmek, onunla düsüp kalkmak, soruna içerden bakmak, kisacasi soruna pozitif yaklasmak gerek. Elestirmek, degerlendirmek, yargilamak ve çözümler üretmek, anlamaktan sonra gelir. Sorunun ne oldugu konusunda ve kavramlar üzerinde ortak bir anlayisa dayanmayan çözüm önerilerinin tartisilmasi, körler ve sagirlar diyaloguna dönüsmektedir.”

 

Sube Baskanimiz Abdurrahim Senocak ise, egitim çalisanlarinin sorunlari ve çözüm önerileriyle ilgili detayli bir çalisma yapilarak, Türkiye’de ilk kez ‘Egitim Çalisanlarinin Sorunlari ve Çözüm Önerileri Surasi” düzenledigimizi vurguladi.

 

Üniversitelerdeki örgütlenme oraninin çok düsük olduguna dikkat çeken Senocak, “Bu durum, üniversitelerde demokratiklesme ikliminin çok uygun olmadigini gösteriyor. Insanlar renksiz görünme çabasi içindedir. ‘Bizi burada böyle tanirlarsa, ileride sikinti yasariz’ diyorlar. Üniversite yönetimi hakkinda bir açiklama yaptiklari takdirde, aninda ceza aliyorlar. Halbuki sivil toplum olmadan demokrasi olmaz, demokrasi olmadan da ülkemiz gelisemez. Bunun en güçlü olarak yankilanacagi yerlerin üniversiteler olmasi gerekirken, karsimiza yasaklari savunan bir portre çikiyor” diye konustu.