Subemiz, yeni atanan müdür yardimcilarini Pendik Gülistan’da biraraya getirdi. Toplanti, Arastirmaci-Yazar Mustafa Özel’in “Yöneticilikte Vizyoner Bakis Nasil Olur” sunumu ile basladi. Dünyada son 600 yil içinde kurulmus milyonlarca sirketin bulundugunu ama uzun süre yasayanlarin sayisinin 50 ile 100 arasinda oldugunu ifade eden Özel, “Dünyanin en köklü ve uzun ömürlü olan sirketi 580 yilinda kurulmus ve hala yasayan Koreli bir yapi ustasinin kurdugu ‘Kangoluam’ adli Japon sirketidir. Dikkat ederseniz bir muhacir kurmustur. Büyük organizasyonlari ‘muhacirler kurar, devsirmeler gelistirir, yerliler ele geçirir.’ Aile sirketlerinden çok uzun ömürlü olanlar yoktur. Çogunlugunun birkaç nesil sonra ömrü biter” dedi.
Gelismenin temelinde farkli bakisin bulundugunu kaydeden Mustafa Özel, sözlerini söyle sürdürdü: “Hayata farkli bakan insanlarin sayisi yüzde 1-2 civarindadir. Sadece farkli bakis yetmez ‘Cemiyetçi Bakis’ gereklidir. Bireysel farkli bakisi örgütsel nitelige dönüstürmek gerekir. En zor evre burasidir. Çünkü nefis devreye girer. Bu evrede büyüklerin tecrübesine ve küçüklerin küçük görülmeyip, görüslerinin önemsenmesine ihtiyaç vardir. Üçüncü evre ise ‘Stratejik Bakis’tir. Stratejik Bakis, ‘hasminin hesabini hesaba katarak hesap yapmaktir.” Uzun vadeli, sürdürülebilir üstünlük, stratejik bakabilmekten geçer. Türk siyasi hayati da bu iktisat yaklasimlari gibidir. Farkli bakan lider kisilerin kurduklari siyasi partiler kurumsal bakisi gerçeklestiremediklerinden aile sirketleri gibi bir ya da iki el degistirince siyasi ömürlerini tamamliyorlar.”
Özel, yeni atanan idarecilere, hayata farkli ve stratejik bakabilmeyi, siradan olmamayi önemsemelerini tavsiye etti.
“Rüyasini görmediginiz, hayalini yasayamadiginiz seyin gerçegini de yasayamazsiniz” diyen Özel, “Basarilar, düslerin mirasidir” ifadesini kullandi.
Sube Baskanimiz Ali Yalçin ise, bütün yolculuklarin ilk adim ile basladigini belirterek, “Yöneticilige adim atmis bulunuyorsunuz. Bütün hedefiniz bir müdür yardimcisi olmak ise, yolun basindayken geri dönünüz. Yöneticilik benim için bir heves mi yoksa hedef mi diye kendimize sormak zorundayiz. Unutmayalim ki, büyük insanlarin hedefleri, küçük insanlarin ise hevesleri vardir. Amacimiz, bizden öncekilerin izlerine basarak kopya etmekse, bu ufuksuz bir durustur. Bilmemiz gereken sey, baskasinin izinden yürüyenlerin asla ama asla iz birakma sanslari yoktur” diye konustu.
Egitimciler olarak yedegi olmayan bir malzeme ile ugrastiklarini, ‘pardon’ deme haklarinin olmadigini dile getiren Yalçin, “Insanlarin uyusmasi da, dönüsmesi de bize baglidir. Yöneticilikte basari ekip isidir. Ekip çalismasinda ise itimat ve itaat esastir. Mutlak itaat ve mutlak itimat Allah’a yapilir. Dikkat edelim! Üstlerimize itaatimiz, intiharimiz olmasin! Unutmayalim ki, insanlara karsi mutlak itaat ve itimat kisiligin ve özgünlügün intiharidir” degerlendirmesinde bulundu.
Egitimin kaynak problemi çözülemediginden, yöneticilerin çogunlukla tahsildarlik yapmak zorunda kaldiklarini anlatan Ali Yalçin, “akçeli islerin idarecilerin en önemli mayini” oldugunu vurguladi.
Yalçin, 16-18 Nisan tarihleri arasinda Ihlas Armutlu Termal’de yeni atanan müdür ve müdür yardimcilarina özel, Prof. Dr Aytaç Açikalin, Prof. Dr. Selahattin Turan, Prof. Dr. Osman Özsoy, Ibrahim Örs ve Genel Merkez yöneticilerinin katilacagi bir paket programin hazirliklarini tamamladiklarini kaydederek, “Ufuk çizen bir paket program olacak. Hepinizin katilimini bekliyoruz” diyerek konusmasini tamamladi.