Sube Baskanimiz Mehmet Emin Sofuoglu, Türkiye’de özgürlük alanlari genislerken, bazilarinin eski aliskanliklari hortlatmaya yönelik girisimlerde bulunmasini anlamakta güçlük çektiklerini söyledi.
Manisa Merkez Murat Germen Ilkögretim Okulu’nda mezun olarak karnesini almak için okuluna giden Zeynep Safak isimli kiz ögrenciye basörtülü oldugu için hakaretler ederek okuldan kovaladiklari ileri sürülen iki ögretmenin ile müdür yardimcisinin bu asagilayici ve hakaretler içerdigi iddia edilen davranislarinin hangi insanliga hangi egitimci kimligine sigdiracaklarina bir türlü karar veremediklerini ifade eden Sofuoglu, söyle konustu:
“Hele bir de ayni anda okulda bulunan mini etek ve gögüs dekolteli elbiselerle gelen ögrencilere sessiz kalmalari, kilik kiyafet yönetmeligini unutuvermeleri ise, çarpik zihniyetin hezeyanlarinin yansimalari oldugu kanaatini uyandirmistir. Okulun son gününde ‘serbest kiyafetle okula gelebilirsiniz’ diyenler, basörtüsüyle geleni hazmedememekte, sanki babalarinin çiftliginden kovarcasina, siddet ve hakaretle ögrenciyi okulundan atmaya kalkmaktadir. Kiz ögrenciye okulda, arkadaslari önünde ‘pislik’, ‘Allah belani versin’ gibi hakaretler ederek ‘çik git okuldan’ dedigi iddia edilen bu sözde egitimcileri, daha 14 yasinda genç bir kizin psikolojisinin agir bir travma geçirecegini bile bile önemsemeyerek bu olumsuz davranislari sergilemelerinden dolayi kiniyor, kendilerini özür dilemeye davet ediyoruz. Ögrenci velisinin okula gelerek tepki vermesi üzerine bile bu olumsuz davranislarindan geri adim atmayanlarin hadlerini, hukukun ve kamu vicdaninin bildireceginden hiç süphemiz yoktur. Bu tür ayrimci uygulamalarin sona erdirilerek, keyfi ve hukuksuz uygulamalarla ögrencilerin hakkini gasp eden ve velilerinin huzurunu kaçiranlar hakkinda gereginin yapilmasini istiyoruz.”
“Normallesmeye dönük adimlarin atildigi bir dönemde, Sayin Bakanin ‘kiyafetle ilgili artik sorun kalmayacak’ diyerek, kilik kiyafetin serbest olacagi sinyallerini verdigi günlerde bile hala bu zulüm devam etmektedir” diyen Sofuoglu, sözlerini söyle tamamladi:
“Sadece inanci geregi basini örtmeye çalisanlarin, ideolojik saplantilariyla ‘aklini örtenler’in siddetlerine maruz kalmalarinin vebali siyasilerdedir. Din ve vicdan hürriyetini kendi kafalarindaki dar koridorlara sikistiran bu yaklasim; inanci geregi basini örtenleri, egitim ve çalisma hayatinda mengeneye almis ve ürettikleri ‘kamusal alan’ yalaniyla tecrit etmislerdir. Basörtüsü yasagi artik çözülmelidir. Basörtüsü her yerde, her ortamda serbest olmalidir. Egitim-Bir-Sen olarak, hakki ihlal edilenin ve hakki ihlal edenin kim olduguna bakmadan her hak ihlaline karsi çikmaya ve adalet tesis edilinceye kadar mücadelemizi sürdürmeye devam edecegiz.”