Genel Yetkili Sendika

AR-GE’de Birlik Saglanmalidir

Izmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (IYTE) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden Subemizi ziyaret etti. Ziyarette, üniversitelerin yeniden yapilanmasindan AR-GE’ye, akademik özgürlükten üniversite çalisanlarinin sorunlarina kadar birçok konu ele alindi.

Sube Baskanimiz Abdurrahim Senocak, yakin geçmiste üniversitelerin akademik özgürlügü, ögretim ve ögrenim özgürlügünün yani sira yönetsel özgürlüklerine dair pek çok sorun yasandigini ifade ederek, “Bütün bu yasananlarin bedelini bazi çalisanlar ile milletimiz ödedi, ödemeye devam ediyor. Temel görevi bilim üretmek, patent üretmek, teknolojik buluslara imza atmak olan üniversitelerimizin gerçek isine dönmesi en hayirli hizmet olacaktir. Bu anlamdaki iyilesmeye katki sunmak amaciyla bir dizi etkinlik yaptik. Bunlardan biri, 21. Yüzyilda Türkiye’nin Egitim ve Bilim Politikalari Sempozyumu, digeri ise Egitime Bakis dergimizin son sayisinda ele aldigi YÖK ve Üniversite Reformu” dedi.

Rektör Prof. Dr. Mustafa Güden, ziyarette AR-GE konusuna deginerek, sunlari söyledi: “Almanya’da Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü diye bir enstitü var. Devlet eliyle kurulan bir enstitü fakat bütün Almanya’daki firmalara AR-GE destegi sagliyor. Bugün Almanya’da gördügünüz birçok teknoloji kendileri tarafindan bulunmustur ve birçok sanayi kurulusu milyonlarca avroluk arastirma fonu sagliyor. Yani bir firma olarak siz gidiyorsunuz ürününüzle ilgili bir arastirma gelistirme destegi talep ediyorsunuz ve karsiliginda para ödüyorsunuz. Bu meblaglar birçok üniversitemizin bütçesinden daha fazladir. Ben Milli Egitim Bakani olsam ilk yapacagim islerden biri büyük üniversitelerden birini kapatip ulusal bir AR-GE merkezi haline getirmek olur. Bugün arastirmalarin yapildigi yerler üniversiteler. Ancak genel bir strateji yok. Daha çok kisilerin üzerinden gidiyor. Bunun yerine birkaç üniversite birlesse konu büyük oranda hallolur. Fakat sözgelimi, asi üretemiyoruz degil mi? Maalesef bir kaç yüz bilim adami oturup bu konu üzerinde ortak bir çalisma yapacak birlikteligi saglayamiyoruz. Bu birlikteligin saglanabilecegi ortamlarin gelistirilmesi gerekir. Diger yandan bu birlikteligi saglamaya yönelik finansmanin büyük payinin devlet tarafindan saglanmasi gerekir. Örnegin, devlete bagli ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN gibi büyük sirketlerin üniversiteleri tetiklemesi gerekir. Fakat onlar bunun yerine 1000-2000 kisilik gruplar halinde kendi AR-GE merkezlerini kuruyor. Böyle olunca da bilginin yayilmasi da güçlesiyor. Bunun yerine onlar AR-GE faaliyetlerini üniversitelere devretseler, bu faaliyetlerde görev alacak ögrencilerin, ögretim elemanlarinin bilgi birikimi çok farkli bir boyuta ulasir, nesilden nesile de artar. Özellikle savunma sanayindeki sirketler kendi AR-GE’sini kendi yapiyor, bu da bilginin dagilmasini engelliyor. Bir akademisyen olarak degerlendirdigimizde, birçok insan yetistiriyorsunuz ancak onlari besleyecek AR-GE bilgisi gelmiyor. Örnegin, Amerika’da ordunun çok büyük AR-GE merkezleri yoktur, birçok faaliyetini üniversitelere havale eder. Ordudan bir kisi gelir askerdir ama mühendis askerdir. O arastirmanin içinde yer alir ve koordine eder. Bizde henüz böyle bir sistem yerlesmedi.”

Ziyarette, Üniversite Temsilcimiz Yrd. Doç. Dr. Recep Yigit, IYTE Temsilcimiz Hüseyin Özcan, DEÜ Sube Disiplin Kurulu Üyemiz Yrd. Doç. Dr. Bekir Zakir Çoban, Saglik-Sen Sube Baskani Operatör Dr. Recep Atçi, Birlik Haber-Sen Sube Baskani Selçuk Erdem, Sube Yönetim Kurulu üyelerimizden Ali Kaya, Ismail Çam ve Hasan Korkmaz da hazir bulundu.