Subemiz, Il Milli Egitim Müdürlügü önünde gündemdeki konular ile ilgili basin açiklamasi yapti. Basin açiklamasina, Sube Yönetim Kurulu üyelerimizin yani sira Milli Egitim’de çalisan sefler, memurlar, hizmetliler ve ögretmenler de katildilar.
Burada bir konusma yapan Sube Baskanimiz Ibrahim Etem Yilmaz, Milli Egitim Bakanligi’nin Görevde Yükselme ve Milli Egitim müdürlükleri yönetmeliklerinde yönetici olarak adlandirdigi ama mahiyetindeki memura oranla az maas alan durumuna düsürdügü seflerin tepkilerine kulak verilmesi gerektigini belirterek, “Ek ödemelerden mahrum birakilan, gözden çikarilan sef ve sube müdürleri devletin uyguladigi pasif ötanazi uygulamasi ile karsi karsiya kalmistir. Tasidiklari sorumluluk ve unvan ile ellerine geçen ücret arasindaki orantisizlik ortadadir” dedi.
Kanayan yarayi durdurmak için pansuman çözümün, ek ders saati artirilarak yapilabilecek kismi iyilestirmenin emekli keseneklerine yansimayacagi için uzun vadede yine magduriyeti önlemeyecegini kaydeden Yilmaz, “Konu, köklü çözüme ihtiyaç duyan bir sorundur. Ek ders, sadece fiili olarak derse girenlere verilsin taleplerinin haksiz tarafi yoktur. Pansuman çözümler yerine köklü çözüm için bürokratlar dâhil herkes kafa yormalidir. Genel Idare Hizmetleri sinifinda çalisanlarin yasadiklari mali magduriyetin ‘tazminat’ seklinde bir kalem ile giderilmesi gerekir. Olusabilecek ücret kayiplarinin telafisi, ek ders saati artirilarak çözülemiyor, sadece öteleniyor” seklinde konustu.
Seflerin magduriyetini giderecek çözümlerin Maliye’de tikandiginin bilindigini dile getiren Ibrahim Etem Yilmaz, söyle konustu: “Bürokratlar, siyasilere aktarilan sorunlara görüs bildirirken ellerini vicdanlarina koymalidirlar. Bürokratlarin agizlarina bakan Bakanlar ise, kafalarinin kuma gömülmesine firsat vermemeli, sasi bakilan magdurlarin ötanazi ile can çekismelerine müsaade etmemelidirler. Belki her sey gelir geçer ama magdurlarin ahi asla yerde kalmaz.”
Konusmasinda, yabanci dil ögretimine de deginen Yilmaz, “Türkiye’de yabanci dil ögretiminin sorunlu oldugunu hepimiz biliyoruz. Ancak bunun sadece yabanci dille sinirli olmadigini da biliyoruz. Türkiye’de sayisal alan ögretimi de, sosyal derslerin ögretimi de sorunlu. Acaba ögretim sistemimizi bastan asagi gözden geçirerek bu sorunlari çözmemiz gerekmez mi? Evet, Türkiye’de yabanci dil ögretimi sorunlu. Milli Egitim Bakanligi, bu sorunu gidermek için bir adim atmis. Ancak atilan bu adimin yeni sorunlar getirecegi konusunda derin endiselerimiz var. Bu problemin çözüm yöntemi kesinlikle yanlistir. Bugün 16 bin Ingilizce ögretmeni atama beklerken, 350 bine yakin ögretmen kaynak yetersizligi nedeniyle atanamazken, yurtdisindan getirilecek ögretmenlere nasil kaynak bulunacak? Sorun ögretmende degil, agir dil kurallari içeren müfredattadir. Ögretim metotlari gözden geçirilip bu konuda model ülkelere bakilmalidir” degerlendirmesinde bulundu.