Sube Baskanimiz Abdurrahim Senocak, Izmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (IYTE) Rektörlügü’ne atanan Prof. Dr. Mustafa Güden’i makaminda ziyaret etti. Sube Yönetim Kurulu üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Recep Yigit ve Isyeri Temsilcimiz Yrd. Doç. Dr. Bekir Zakir Çobanin da yer aldigi ziyarette üniversitelerin isleyisi ve sorunlari hakkinda konusuldu.
Rektör Prof. Dr. Mustafa Güden, ziyaretten ötürü duydugu memnuniyeti dile getirerek, Izmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün, özellikle teknolojik alanda egitim, ögretim veren ve arastirma yapma temel amaci ile kurulan bir enstitü oldugunu kaydetti. IYTE’nin dünyada en gelismis teknik üniversite modeli olan ileri teknoloji üniversitelerinin ülkemizdeki iki örneginden biri oldugunu söyleyen Prof. Dr. Güden “Bu zamana kadar çok çalistim. Simdi de IYTE’yi evrensel üniversite olma kriterleriyle ve seffaf bir yönetim anlayisiyla sekillendirerek daha da ileri seviyelere tasimak için çalisacagim” dedi.
YÖK Baskani Yusuf Ziya Özcan’in seçimden sonra YÖK’ün rektörlük seçimlerinden tamamen çekilecegini ve bunun yerine üniversitelerde olusacak Mütevelli Heyeti’nin rektörü seçecegiyle ilgili yaptigi açiklamaya da deginen Prof. Dr. Güden, bu gelismenin olumlu oldugunu belirterek, “Üniversiteler bilgi üreten kurumlar. Dolayisiyla buna katki verecek kisilerin seçilmesi önemli. Olusturulacak heyet de bu seçimi iyi yapacak kisilerden olusmali ki, üniversiteler gerçek islevlerini yerine getirebilsin. Etik degerler göz önünde bulundurularak seçim yapilirsa, bu durum üniversitenin vizyonunu genisletir” seklinde konustu.
Sube Baskanimiz Abdurrahim Senocak ise, üniversitelerin ciddi bir koordinasyona sahip olmasi gerektiginin önemine isaret ederek, çogu arastirmanin üzerine düsülmeden sadece göstermelik olarak yapildigini belirtti. Senocak, “Bir konu üzerinde arastirma yapmak ciddi bir istir. Arastirmalarda olayin derinine inilmeli ve topluma bu yönde katki saglanmali. Bu islevi en iyi yerine getiren yerler üniversitelerdir. Bu nedenle üniversitelerde yapilan çalismalarda daha hassas davranilmasi gerekir” diye konustu.
Ziyaretin ardindan Abdurrahim Senocak, Güden’e, akademik yayinlarimizdan olusan bir set takdim etti. Güden, sendikamizin bilime yapmis oldugu katkidan dolayi Senocak’i tebrik etti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Dekani Dumlu Ziyaret Edildi
Sube Baskanimiz Abdurrahim Senocak, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Ilahiyat Fakültesi Dekani Prof. Dr. Ömer Dumlu’yu makaminda ziyaret etti. Üyelerimizden DEÜ Ilahiyat Fakültesi Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bekir Zakir Çoban ve Ilahiyat Fakültesi Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tahsin Koçyigit’in de bulundugu ziyarette, ilahiyat fakültelerinin sorunlarindan branslasmaya kadar pek çok konu masaya yatirildi.
Prof. Dr. Ömer Dumlu, DEÜ Ilahiyat Fakültesi’nin eski ihtisamini geri kazandigini ve geçen yillara göre ögrenci sayisinda bir artis oldugunu kaydetti. Bu oran artmasina ragmen akademisyen sayisinin yeterli olmadigini vurgulayan Prof. Dr. Dumlu, “Burasi 29 yillik bir fakülte olmasina ragmen akademisyen sayisi su an 45. Daha önce bu sayi 32 civarindaydi. Ancak bazi fakültelerde bu sayi 50’yi geçiyor. DEÜ Ilahiyat Fakültesi, bu anlamda henüz gelisme kaydetmedi. YÖK’ün bazi tedbirler alip bu sorunu bir an önce çözmesi gerekiyor” dedi.
Üniversitelerdeki branslasma sorununa da dikkat çeken Dumlu, akademisyenlerin kendi alanlari disindaki derslere de girmek zorunda kaldiklarini dile getirerek, söyle konustu:
“Akademisyenlerin farkli derslere girmesinin mantigi yok. Liselerde bile branslasma var. Burasi bilim üreten bir kurum. Böyle bir çalisma ortami, akademisyenlerin arastirma görevlerini yerine getirmesine engel oluyor. Haftada 30 saat derse giren bir akademisyenin arastirmasini saglikli bir sekilde yürütmesi imkânsiz. Bu nedenle her bransta 1 degil, en az 3 akademisyen olmalidir.”
Sube Baskanimiz Abdurrahim Senocak, ülkemizde zaman zaman çesitli sorunlarin yasandigini ancak önemli olanin, sorunlari çözmek için somut adimlar atmak oldugunu ifade etti. Problemlerin çözümünün ana noktasinin egitim sistemi oldugunu kaydeden Senocak, “Egitim sistemi daha da mükemmellestirildigi zaman tüm sorunlarin kökten çözümü saglanmis olacak. Bu anlamda üniversitelerde farkli istihdam modelleri yaratilarak arastirmalar için akademisyenlerin önü açilmalidir” ifadelerini kullandi.