Sube Baskanimiz Hasan Ekinci, her yil oldugu gibi bu yil da egitim-ögretim maratonuna birkaç sifir yenik basladiklarini belirterek, “100 metrelik kosuda 30-
Egitim-ögretim yilinin baslamasi dolayisiyla bir açiklama yapan Ekinci, egitim-ögretim yili sonunda kaçinilmaz son ÖSS ve SBS’lerde en gerilerde yer aldiklarini ifade ederek, “Sartlari degerlendirmeden yapilan elestiriler biraz insafsizlik olacak. Sartlari esit olmayan sinavlarin sonuçlari da esit olmaz” seklinde konustu.
Derslik sayisinin mevcut ögrenciyi barindiracak kapasitenin çok altinda oldugunu, son iki yilda yapilan okullara ragmen ilkögretim okullarinin yüzde 79’unun halen ikili ögretim yaptigini vurgulayan Hasan Ekinci, sözlerini söyle sürdürdü:
“Derslik sayisinin azligi ve ögretmen eksikligi sinif mevcutlarinin yogunluguna neden olmaktadir. Ülke genelinde sinif mevcudu ortalamasi 38 iken, ilimizde bu rakam ilkögretimde 48, ortaögretimde ise 41 civarindadir. AB standartlarina göre derslik basina düsen ögrenci sayisi ise 24’tür. Ilimizde 771 okul mevcuttur. Bu sayi ihtiyaci karsilayamamaktadir. Halen yaklasik 2 bin derslige ihtiyacimiz vardir.”
“Okullarimizda okuyan ögrencilerle diger illerindeki ögrenciler arasinda derslik ve donanim, ögretmen sayisi, tecrübeli ögretmen ihtiyaci ve okullasma orani açisindan bir denge bulunmamaktadir” diyen Ekinci, “Bundan dolayi üniversite ve ortaögretim sinavlarinda ilimiz hep son siralarda yer almaktadir. Iller arasindaki gelismislik farki göz önünde bulundurularak ÖSS-SBS yeniden gözden geçirilmelidir. Egitimde firsat ve imkân esitliginin saglanmasi baglaminda ilimizde gerekli tedbirler alinmalidir. Fen liseleri, Anadolu liseleri ve Anadolu ögretmen liseleri gibi nitelikli okullarin sayisinin yetersiz olmasi, ÖSS’deki basarimizi etkilemektedir” ifadelerini kullandi.
Okul binalarinin büyük bir kisminin eski olup çagdas donanim ve yeterlilikten yoksun oldugunu, yapilan onarimlarin genelde zamansiz olup egitimi sekteye ugrattigini dile getiren Ekinci, “Okul yapma ve bina temini belli bir sisteme ve düzene göre yapilmalidir. Okullarin onarim-tadilat islemleri tatil dönemlerinde yapilmalidir. Aksi takdirde egitim-ögretim aksamaktadir. Mardin’deki su sikintisi egitim kurumlarina dogrudan yansimakta, temiz ve saglikli bir ortamda egitim yapilamamasina neden olmaktadir. Okullardaki su depolari eski ve sagliksizdir. Bu sekliyle ögrencilerimiz birçok hastaliga yakalanma riski altinda egitim görmektedir” diye konustu.
Ekinci, yapilan ögretmen atamalarinda en çok ögretmenin atandigi illerden biri olmalarina ragmen ögretmen eksikliginin halen büyük bir problem oldugunu kaydederek, sözlerini söyle tamamladi:
“Su an itibariyle ilimizdeki ögretmen açigi 2 bin 800 civarindadir. Ilimize gelen ögretmenlerin iki yil gibi kisa bir süre kaldiktan sonra niçin ilimizden kaçar gibi ayrildiklari tartisilmalidir. Ögretmen eksikligi ve yogunluklu olarak meydana gelen ögretmen sirkülâsyonu neticesinde egitim aksamaktadir. Dolayisiyla ilimiz nitelikli birey yetistirmekten yoksun kalmaktadir.
Ilimizdeki ögretmen açiginin sözlesmeli ve ücretli ögretmen yoluyla karsilanmasi ciddi problemler arasindadir. Çünkü ögretmenler arasinda sosyal ve ekonomik farklar ayni isi yapan ögretmenleri kategorize etmekte ve motivasyon eksikligine sebep olmaktadir. Dünyanin bir baska yerinde görülmeyen bu uygulama, gelecek nesiller üzerinde kötü sonuçlara neden olacaktir. Ayrica ilimizdeki asker ögretmenlerin sayica fazla olmasi egitimi olumsuz etkilemektedir. Ilimizde ciddi problem olan ögretmen sirkülasyonuna ek olarak birden fazla ve zamansiz atama ve yer degistirme dönemleri de eklenince egitim süreci daha fazla sekteye ugramaktadir.”