Subemiz, Egitimci-Yazar Vehbi Vakkasoglu’nun konusmaci olarak katildigi “Sevgi Merkezli Egitim” konulu bir konferans düzenledi.
Prof. Dr. A. Nafi Baytorun Konferans Salonu’nda gerçeklestirilen konferansa, Rektör yardimcilari Prof. Dr. Sinan Bas ve Prof. Dr. Ugur Yildirim, Il Milli Egitim Müdür Yardimcisi Ibrahim Özdemir, Memur-Sen Kahramanmaras Il Temsilcisi Alpaslan Alkis, 1 No’lu Sube Baskanimiz Adnan Alagöz ve Sube Yönetim Kurulu üyeleri, okul müdürleri, milletvekili adaylari, üniversite personeli ve ögrenciler ile üniversite disindan çok sayida kisi katildi.
Büyük bir ilgi ile dinlenen konferansin açilisinda konusan Sube Baskanimiz Yrd. Doç. Dr. Hasan Furkan, kisi hak ve özgürlüklerinin en kapsamli sergilendigi üniversitelerde bilim üretildigini, bu bilime de sinir konuldugunda verim alinamayacagini belirterek, üniversitelerde özgürlügün önüne kilik kiyafetinden, okudugu kitaptan dolayi engel çikarilmasinin sakincalarina dikkat çekti.
“Sorunlarini çözememis, kendi duygulariyla basa çikamamis yöneticinin, akademisyenin, memurun ve personelin ögrencilere yardimci olmasi beklenemez” diyen Furkan, gönlünden geçen yönetici profilini çizdi.
Daha sonra kürsüye çikan Vehbi Vakkasoglu, dinleyicilere, “Bu salondan çikarken, sevgi dolu bir kalple, gönülle çikmaniz dilegiyle” temennisinde bulunarak konusmasina basladi.
‘Sevgi Merkezli Egitim’ konusunda önceligi kendi hayatindan örneklere ayiran Vakkasoglu, iki ögretmenini rahmetle yâd ederek, ilk sevgi egitimini onlarin uygulamalarinda gördügünü kaydetti.
Vakkasoglu, egitimin sevgisiz, sefkatsiz, merhametsiz olamayacaginin altini çizdi. Sezai Karakoç’un, “Al bir adami çöz, çöz çocuk olsun” sözünü, “Al bir çocugu ör, ör adam olsun” seklinde yorumlayarak, ögretmenin yürek söküklerini diken oldugunu dile getiren Vehbi Vakkasoglu, egitimin sadece ögretmenlerin isi olmadigini, hepimizin egitimci durusu sergilememiz gerektigini vurgulayarak, Osmanli’nin son dönem egitimcilerinden Hüsrev Efendi’den örnek verdi:
“85 yasindaki Hüsrev Efendi, kendisinden ders almak isteyen alti gence bir yil boyunca ders verir, sonunda hocanin yasliligina hürmeten bu gençler hocayi daha fazla yormak istemez ve dersi bitirme teklifinde bulunurlar. Hüsrev Efendi sandalyesini kibleye çevirerek söyle der: Allah’im, sahit ol! Ben birakmiyorum, onlar istediler.”
Ögretmenlik mesleginin heyecansiz olamayacagini, ögretmenligin sevginin ta kendisi oldugunu belirten Vakkasoglu, “Ögrencilerinizi hiç rüyanizda gördünüz mü? Ögrencilerinizin rüyasina giriyor musunuz?” diye sordu.
Vakkasoglu, “Ögretmenin yüreginde sevgi yoksa, yaptigi is Çin iskencesinden baska bir sey degildir” dedi.
Sefkat zirvesi olan Peygamberimizin hayatindan kesitler de sunan Vakkasoglu, peygamberimizin sevgi ve hosgörüsünü bugüne getirdigimizde problemlerin birçogunun çözülecegini kaydetti.
Konferansin sonunda, Sube Baskanimiz Yrd. Doç. Dr. Hasan Furkan, Vehbi Vakkasoglu’na bir plaket takdim etti.