Genel Yetkili Sendika

Yasakçilar Tarihin Hiçbir Döneminde Hayirla Anilmamislardir

Subemiz, Merkez PTT önünde, Hitit Üniversitesi’nde uygulanan bas- örtüsü yasagini protesto etti. Yogun bir katilimla gerçeklestirilen eylemde atilan sloganlarda Hitit Üniversitesi Rektörü Serdar Kiliçkaplan’in istifasi istendi.

 

Sube Baskanimiz Erol Kavuncu, eylemde yaptigi konusmada, Rektör Serdar Kiliçkaplan’i istifaya davet ederek, “Göreve basladigi günden bu tarafa, Çorum halkiyla didismekten ve siyasilerle çekismekten baska hiç bir icraatiyla gündeme gelmeyen Hitit Üniversitesi Rektörü’nün, daha fazla Çorum’a ve insanimiza zarar vermesine göz yumulmamalidir” dedi.

 

28 Subat günlerinden kalma basörtüsü yasaginin, 12 Eylül 2010 tarihinde yapilan referandum sonrasi, ülkemizde esmeye baslayan demokrasi rüzgari ile birçok üniversitede fiilen kalktigini, yasal bir düzenleme yapilmamasina ragmen, fiili uygulama ile bugün, ülke genelinde kismi bir rahatlama saglandigini kaydeden Kavuncu, “Ancak, yillardir ülkemizin enerjisini tüketen, on binlerce kizimizin hayatini karartan bu zalim yasak ne yazik ki, Çorum’un 50 yillik özlemi olarak 5 yil önce kurulan Çorum Hitit Üniversitesi’nin bazi bölümlerinde ve özellikle Fen Edebiyat Fakültesi’nde kör bir inatla ve israrla sürdürülmeye çalisilmaktadir. Bu yersiz, anlamsiz ve hukuksuz yasagin kaldirilmasi için iyi niyetli bütün girisimler Hitit Üniversitesi Yönetimi tarafindan sonuçsuz birakilmistir. Bogaziçi, Bilkent, Gazi, 19 Mayis, Selçuk gibi onlarca basarili üniversitenin de içlerinde bulundugu 100’ü askin üniversitede bu yasak artik çöpe atilmisken, bu anlamsiz yasagin, henüz kurulus asamasinda olan ve birçok baska sorunlari bulunan Hitit Üniversitesi’nde uygulanmaya çalisilmasi tam bir provokasyondur. Ülkemizin en önemli zenginlik kaynagi olan genç nüfusumuzun yarisini olusturan kizlarimizi, sosyal hayattan kopartarak hayata küsmelerine neden olduklari için de, ayrica bütün bir topluma karsi suç islemektedirler. Yillardir kiz çocuklarini okutmadiklari iddiasiyla milleti sürekli gericilikle suçlayan bu zihniyet, baslari örtülü diye kizlarimizi okul kapilarindan kovarken, asil niyetlerinin ne oldugunu da ortaya koymus olmaktadirlar” seklinde konustu.

 

Üniversitenin isinin ögrencilerin basörtüsüyle, giyim kusamiyla ugrasmak olmamasi gerektigini dile getiren Kavuncu, sunlari söyledi: “Bu isler tek partili seflik yillarindan kalma aliskanliklardir. Çagin çok uzaginda kalmistir. Kafasini bu islere takarak çagin gerisinde kalanlar sunu çok iyi bilmelidirler ki, 1930’lu yillarin kafasiyla 2000’lerin dünyasini anlamak da, yönetmek de asla mümkün degildir. Bu yasakçi zihniyete buradan açikça çagri yapiyoruz: Gelin bu inadi birakin. Sizler miadini çoktan tamamlamis insanlar olsaniz da, hiç degilse çocuklarinizi düsünün, gün gelip bu anlamsiz yasak tarihin çöp sepetine atildiginda, çocuklarinizin basini önlerine egdirecek isler yapmayin. Eger bu millete karsi en küçük bir minnet duygusu hissediyorsaniz, birakin insanlar okusunlar. Okumanin önüne hiçbir engel koymayin. Yillardir on binlerce kizimizin hayatini karartan bu zalim yasagi, sartsiz ve sinirlamasiz olarak kaldirin. Bu konuda millet olarak yeterince bedel ödenmistir. Milletimizin daha fazla beklemeye, hizmet alan hizmet veren aymazligini dinlemeye tahammülü kalmamistir. Her seyden önce bu temel bir insan hakki sorunudur.”

 

Kavuncu, sözlerini söyle tamamladi: “Su çok iyi bilinmelidir ki, yasakçilik ve yasakçilar tarihin hiçbir döneminde hayirla anilmamislardir. Dünyada yasaklarin bayramini kutlayan hiçbir toplum yoktur. Aksine, özgürlüklerin, kurtuluslarin, yikilan duvarlarin, kaldirilan engellerin bayrami sayisizdir. Hiç kimse zamani tersine çeviremez, suyu yokus yukari akitamazsiniz.”