Şube Yönetim Kurulumuz, Halk Eğitim Merkezi’nin müracaatı biten Motorlu Taşıtlar Sınavı Kursu (MTSK) için müracaat aldığını hatırlatarak, eğitim camiasında birçok kişinin müracaat ettiği bu kursların gerek alınan ücret açısından gerekse bazılarından alınıp bazılarından alınmadığı yaygarasından dolayı birçok sansasyona neden olduğunu ifade etti.
Şubemizden konuyla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi: “Açılacak kursların grupları müracaat ve başvuru sırasına değil de, hiyerarşik yapıya göre, yani unvanlarına göre sıralanması da eğitim çalışanlarının büyük kısmını üzdü. Bizim de Eğitim-Bir-Sen olarak bu konuda bir açıklama yapma zorunluluğumuz hasıl oldu. Çünkü bir kısım çevreler hep yanlışlar ve yapılmayanlar üzerinden yaygara koparmayı sevdikleri ve kaos, karmaşa ortamında daha çok büyüdükleri için çözüm üretmek yerine ateşi körüklemeyi seçmektedir. Biz çözüme odaklı hizmet sendikacılığımızın gereği olarak MTSK müracaatlarında alınan meblağın yüksek olduğunu, bunun alınmaması yahut daha makul bir miktara indirilmesi gerektiğini, hele hele birilerinden alınıp birilerinden alınmama gibi bir yanlışın asla yapılmaması gerektiğini, Milli Eğitim yetkilileriyle görüşmelerimizde dile getirdik. Müracaatlar bitti ama maalesef bu konularda ne Halk Eğitim Müdürlüğü ne de ilgili şube müdürlüğü tarafından herhangi bir adım atılmadı. Şimdi soruyoruz: Gerçekten bazılarından ücret alınıp bazılarından alınmadı mı? Kaldı ki, bu bir bağıştır ve hiç kimseden zorla alınamaz. Makul bir miktara indirildiği zaman da herkes gönül rahatlığıyla verebilir. Siz de bu kursta gerek araç kiralama gerekse diğer ihtiyaçlarınızı rahatlıkla giderebilirsiniz. Bağışlar kazanç değil, hizmetin devamlılığı için destektir ve öyle algılanmalıdır. Şimdi yapılması gereken şey, bu şaibeye son verilmesi, alınan ücretlerin iade edilmesi yahut makul bir miktara indirilmesidir ve de herkesten alındığının deklare edilmesidir. Tarih sırasına göre açılan kurslara katılacak gruplar da müracaat edenler arasında sertifika, belge vs. şartları tutanlar arasında başvuru sırasına göre belirlenmeli, bu konuda gereken şeffaflık sağlanmalı; amir, memur, öğretmen, müdür gibi bir unvan ayrımına gidilmemelidir. İlgilileri bu konuda gereken adımları atmaya, çözüm üretmeye, daha dikkatli ve duyarlı davranmaya davet ediyoruz.”