Subemiz, “Düsünmek Farzdir” konulu bir konferans düzenledi. Sair-Yazar Metin Önal Mengüsoglu’nun konusmaci oldugu Kültür Merkezi’ndeki konferansa, Memur-Sen’e bagli sendikalarin yöneticileri, üyelerimiz ve çok sayida vatandas katildi.
Programin açilis konusmasini yapan Sube Baskanimiz Yunus Kava, mevcut sendikal ezberleri bozarak, sendikal örgütlenme alaninda beyaz bir sayfa açtiklarini söyledi. Sendikaciligi, üyelerini ve insanligi eksene alarak, hak ve özgürlük mücadelesi olarak yapan, sendikalilarin iyiliklerini artirma ve kötülükleri engellemenin izdüsümü olarak anlayan bir misyonu temsil ettiklerini kaydeden Kava, “Insanlarin hayatlari daha anlamli, daha özgür, daha adil, daha aydinlik olsun diye mücadele eden tüm elçilere ve eylem adamlarina sükranlarimi sunuyorum” dedi.
Kava’nin konusmasinin akabinde Sair-Yazar Metin Önal Mengüsoglu’nun hayatini anlatan slâyt gösterimi yapildi.
Daha sonra kürsüye çikan Sair-Yazar Metin Önal Mengüsoglu, toplumun düsünmeyi vekaleten baskalarina biraktigini söyledi.
Konusmasinda önemli noktalara dikkat çeken Mengüsoglu, söyle konustu: “Insanin kordon bagi hangi topraga gömülü ise, insan o topraga sila-i rahimle baglidir; ne kadar o topraktan uzak kalinirsa, her geri dönüste insanin burnu sizlar. Batili (yurtdisi) insanlar topraktan koptu, kendini dahi sevmeyen insanlar türedi. Aidiyetlerini ve mensubiyetlerini yitirdiler. Topragimizda aidiyetlerini ve mensubiyetlerini yitirmeyen insanlarimiz var. Benim topragim senin topragini döver diye bir kavgaya gerek yok, tüm topraklar Allah’in (cc). Müslümanlar zulüm görüyor, Müslümanlar hep böyle miydi yoksa sonradan mi böyle oldu. Bu iste bir yanlislik var. Müslüman dünya düsünmekten korkuyor. Toplumumuz düsünmeyi bir kenara birakti, artik birilerinin kendileri yerine düsünmesini istiyorlar.”
“Kur’an’in 1/6’si düsünmeye yönelten ayetler oldugu gerçeginden yola çikarak sürekli ‘düsünmez misiniz, akletmez misiniz, fikretmez misiniz’ sorulariyla imana tahkiki bir süreç sonucunda ulasmamizi ister” diyen Mengüsoglu, “Düsün ama az düsün, aklet ama asiriya gitme demez ilahi mesaj, tam tersine ne kadar az düsünüyorsunuz der. Yani Kur’an, düsünceye ihtiyati tedbir koymaz” seklinde konustu.
Hz. Ibrahim’in süphe ve sorularla imanini güçlendirdigini dile getiren Mengüsoglu, “Pirincin ayiklanmasi gibi, insanin da kendi imanini pirinç ayiklar gibi ögrenerek, arastirarak, düsünerek, okuyarak süphelerden ayiklamalidir. Islam dini, diger dinler gibi duygu temelli degil, düsünce temelli bir dindir, yani Islam’in dogmalari yoktur” ifadelerini kullandi.
“Alninin teriyle bir niçin edinen insanin bütün nasillarla iyi geçindigini” vurgulayan Mengüsoglu, sözlerini söyle sürdürdü: “Bütün nasillarla bas edebiliriz. Yeter ki hakkiyla bir ‘ne için’imiz olsun. Süphe ve meraktan korkmayin. Bu topraklara göbek bagi bulunan Said Nursi’nin dedigi gibi, merak ilmin basidir.”
Müslümanlarin vekalet veremeyecegi iki sey oldugunu dile getiren Mengüsoglu, “Birincisi, düsünce; ikincisi, iman. Dolayisiyla taklidi iman, iman degildir. Aslolan tahkiki imandir” diye konustu.