Eğitim-Bir-Sen Mardin Şube Başkanı Eyyüp Değer, bu yılın Mardin’de öğretmene şiddet olaylarının yüksek olduğu bir yıl olduğunu belirterek, “Öğretmene yapılan şiddet, cehaletin, zayıflığın en büyük göstergesidir. Hiçbir ayırım yapmadan, şiddet olaylarında sürecin başından sonuna kadar maddi, manevi ve hukuki anlamda öğretmenin yanında yer aldık. Hukuki mücadelemizi yaptık. Bir öğretmenimize yapılan şiddette öğretmenimizi darp edenler hapis cezasıyla yargılandılar ve ceza aldılar. Niyetimiz insanları ceza almaları değil, bu tür olayların bir daha asla yaşanmamasını sağlamaktır. Milli Eğitim Bakanlığı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli, okullardaki güvenlik sorununu bir an önce çözmelidir” dedi.
2013-2014 yılına ilişkin bir değerlendirme yapan Değer, sendikamızın başlattığı kıyafette özgürlük eyleminin bir buçuk yıldır devam ettiğini kaydederek, “Üyelerimiz dışında diğer öğretmen arkadaşlarımız da bu eyleme destek vermekte ve takdirle karşılamaktadırlar. Yıllardır süregelen başörtüsü yasağının kalkmış olması, bu yasağın kalkması için yıllardır mücadele etmiş bir sendika olarak bizleri memnun etmiştir. Ancak bu yasağın kalması biz eğitim çalışanlarını tatmin etmemiştir. Erkek öğretmenlerin kravat, takım elbise gibi kıyafetleri giymeleri hala zorunludur. Hele hele 15 Mayıs’tan önce yasak, 15 Mayıs’tan sonra serbest mantığı akılla, izanla bağdaşan bir durum değildir. Serbest kıyafet özgürlüğü erkeklerden esirgenmemelidir” şeklinde konuştu.
Mardin’in geçen yıl üniversitelere öğrenci yerleştirme ve puan sıralamasında 70’lerde yer aldığını ifade eden Değer, şöyle konuştu: “Mardin bu kara talihini yenmelidir. Bu sebeple eğitimin paydaşları olan milli eğitim müdürlükleri, öğretmenler, veliler, öğrenciler ve eğitim sendikaları bu konu üzerinde hassasiyetle çalışmalı, bu konu ortak akıl ve hareketle üst sıralara nasıl çıkılabilirin hesapları yapılmalıdır. Okullarımızdaki fiziki şartlar bu yıla kadar içler acısı bir haldeydi. Ancak bu yıl il milli eğitim ve ilçe milli eğitim müdürlüğünün yaptığı çalışmalar neticesinde okullarımızın büyük bir kısmı boyandı. Bununla beraber okullarımız masa, sıra, çöp kovası, idari malzemeler, bilgisayar, fotokopi cihazları gibi birçok donatım malzemesiyle donatıldı. Bu eksikliklerin giderilmiş olması takdire şayandır.”
Öğretmen branşlarının içinde sınıf öğretmenlilerinin yıllardır çözülemeyen bir mağduriyeti olduğunu dile getiren Değer, “Doğunun kuş uçmaz kervan geçmez ücra köşelerinde 10 yıl, 15 yıl görev yapmış olan ve hâlâ kendi memleketine gidemeyen sınıf öğretmenleri bulunmaktadır. Önümüzdeki günlerde başlayacak olan iller arası yer değiştirmede bu mağduriyetin devam edeceği aşikârdır. Bakanlık sınıf öğretmenlerinin bu mağduriyetini gidermek adına herhangi bir adım atmamaktadır. Yıllardır sendikamızın üzerinde durduğu kalkınmada öncelikli yörelere teşvik sistemi bir an önce yapılmalı, sınıf öğretmenlerinin iller arası yer değiştirme sorunu çözülmelidir” diye konuştu.
Bu yıl ilde gidilmeyen okul bırakmadıklarını, ilçelere, en ücra köylere gittiklerini vurgulayan Değer, sözlerini şöyle tamamladı: “Eğitimcilerin sorunlarıyla birebir ilgilendik. Burada çözülebilecek sorunları çözdük. Milli eğitim müdürlüğünün ve valiliğin bir uygulaması olan mesai saatleriyle ilgili öğretmenlerden gelen talep üzerine ilgili kurumlarla görüştük ve bu konu çözüldü. Ders saatlerinin dağılımıyla ilgili yine yetkililerle görüşüp bunun sadece merkezle sınırlı olmasını sağladık. Okullardaki fiziki şartların yetersizlikleriyle ilgili yine yetkililerle görüşüp çözülmesi noktasında katkı sağladık. Yerelde çözülemeyen konularla ilgili ise genel merkez ve bakanlıkla temaslarımız oldu ve bunların gündeme gelmesini sağladık. Eğitimcilerin özlük hakları dışında sosyal ve kültürel faaliyetlerde de her zaman yer aldık. Öğretmenlerimizle, işyeri temsilcilerimizle defalarca toplanıp eğitim-öğretimle ilgili görüş alışverişlerinde bulunduk.”