Genel Yetkili Sendika

“Bu Ses, Düserken Çikan Bir Sestir”

Sube Baskanimiz Atilla Olçum, bazi basin organlarinda yayinlanan Türk-Egitim-Sen Sube Baskani Tevabil Akinci’nin açiklamasina sert tepki göstererek, “Bu açiklama sivil degil, sivilceli bir zihniyetin ürünüdür” dedi.

 

Konuyla ilgili bir basin toplantisi düzenleyen Olçum, açiklamayi, sendikacilik adina talihsizlik olarak degerlendirerek, sunlari söyledi:

“Bu açiklama sayin baskanin ve yönetiminin sendikacilik zemininden uzaklastiginin bir göstergesidir. Daha önceleri de buna benzer açiklamalar yapmislar ama biz ilk defa kendilerini degil, egitim çalisanlarini muhatap alarak cevap veriyoruz. Herkesin malumudur ki, sendikalar sivil olan, sivil düsünmesi gereken örgütlerdir. Fakat bu açiklama sivil degil, sivilceli bir zihniyetin ürünüdür. Bu ülkede egitim çalisanlarinin yüzde 45’inin hala bir sendikaya üye olmamasinin sebebi de, bu zihin yapisiyla yapilan sendikaciliktan kaynaklanmaktadir. Okullardaki ögretmenleri ‘senden-benden” diye ayiran bu dil, ‘öteki’ üreten bir sasi bakisin ürünüdür. Çünkü bu sendika hiçbir sey üretmeden, tüm varlik sebebini ve söylemini Egitim-Bir-Sen karsitligi üzerine kurmakta ve bunu yaparken de tüm egitim çalisanlarina ve kurumlara çamur atmaktadir. Çünkü ‘daha önce okulda 2-3’ü geçmeyen Egitim-Bir-Sen’in yeni atanan müdürle sayisini 14’lere kadar yükseltmistir’ iddiasi, çalisanlari adeta iradesi olmayan, müdür degisince egilimleri ve tercihleri de yeni müdüre göre degisen, edilgen ve pisirik bir hale sokmaktadir. Burada asil sorgulanmasi gereken, 80 çalisani olan bir okulda Egitim-Bir-Sen’in hangi baskilar sonucunda yillarca sadece 2 üyesinin oldugudur. Kaldi ki, adi geçen okulda Türk-Egitim-Sen’den istifa ederek sendikamiza üye olan sadece bir kisi vardir. Hiçbir sendika kutsal bir mekan degildir. Dolayisiyla sorgulanmasi gereken bir diger husus da, sendika üyeliginin kutsal bir sözlesme olmadigidir. Dün Türk-Egitim-Sen’e üye olan bir egitim çalisani bugün Egitim-Bir-Sen’e üye olabilir, bu egitim çalisani yarin da yine kendi iradesiyle tercihini baska bir sendikadan yana kullanabilir. Insanlarin tercihlerine saygi duymak, demokrasinin özünü olusturmaktadir. Buradan Türk-Egitim-Sen Sube Baskani ve yönetimini insanlarin iradesine ve tercihlerine saygi duymaya davet ediyoruz.”

 

Söz konusu sendikanin, yaptigi basin açiklamalarini tamamen “öteki” olusturan bir dil üzerine kurdugunu kaydeden Olçum, “Tevabil Akinci’nin bu tavrinin altinda yatan neden, Türk-Egitim-Sen’de yasanan yogun istifa sürecidir. Bu basarisizliklarini bize saldirarak örtbas etmeye çalismaktadirlar. Bu ses, düserken çikan bir sestir. Bu ses, düserken saga sola çarpmanin sesidir. Bu ses, ‘düserken yanimda kimleri de asagi çekerim’in sesidir. Bu sesin, gelecegin insa edici özneleri olan ögretmenler nezdinde karsilik bulmasi imkânsizdir” seklinde konustu.