Direksiyon Sınav Görevinde Hataya Müebbet

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz, direksiyon sınavlarında görev alan öğretmenlerin sıkıntılarının artarak devam ettiğini söyledi. Yavuz, “Bir daha görev verilmemesi için hakkında müfettişler tarafından rapor tutulan öğretmen sayısı hızla artıyor. Bu gidişle yakın bir zamanda bu görevi yapacak ceza almamış kimse kalmayacak” dedi.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Yavuz, sürücü belgesi süreciyle ilgili getirilen yenilikleri görmezden gelemeyeceklerini ifade ederek, “Genel müdürlüğün arayışları ve zamanında müdahaleleri herkesin takdirini toplarken, yaşanan sıkıntılara da çözüm üretmeliyiz. Ağırlığın yazılı sınavdan uygulama sınavına kaydırılması, direksiyon sınavlarının standardının yükseltilmesi ve ciddiyet kazandırılması, bakanlık temsilcilerinin sürekli illeri dolaşmaları Avrupa Birliği standartlarını yakalayabilmemiz için önemli adımlardır. Bu adımlar, hak edenin belge aldığı sonucunu getirecek ve ülkemiz kazanacaktır” şeklinde konuştu.

“Diğer taraftan, direksiyon sınavlarının uygulanmasında görev alan müfettişler, il müdür yardımcıları, ilçe milli eğitim müdürleri ve şube müdürleri arasında bir türlü oturmayan işleyiş problem üretmeye devam ediyor” diyen Yavuz, şunları söyledi: “Bu sürecin kaybedeni, hakkında bir daha görev verilmemek üzere tutanak tutulan öğretmenler oluyor. Bu ceza, öyle bir ceza ki, ne savunma yapabiliyorsunuz ne de itiraz edebiliyorsunuz. Son dönemde, sağladığı özgürlüklerle umutlandığımız mahkemelerden de olumsuz haberler gelmeye başladı.  Bu uygulama, neresinden bakılırsa bakılsın insani bir uygulama değildir. Hata yaptığı için araçtan indirilmesine karar verilen adayın, aracı güvenli bir yere kadar çekmesi bile ömür boyu görev yasağına gerekçe oluyorsa bu süreci tekrar gözden geçirmek gerekmektedir. Bu çok önemli görevi ihmal eden, gereken hassasiyeti göstermeyen öğretmenlerle ilgili yasal işlem yapılmasın demiyoruz. Ölçü kaçtı ve bir zaman sonra bir af ilan edilmezse bu görevi yapacak öğretmen kalmayacak diyoruz. Bakanlığımız, ‘İşi baştan sıkı tutalım, ciddiyetimiz anlaşılsın, daha sonra yeni bir düzenleme yaparız’ diye düşünüyorsa, ki böyle olduğunu tahmin ediyorum, geldiğimiz nokta o noktadır. Yoksa bu konu üst mahkemelere taşınacak ve abartılı uygulama son bulacaktır. Müebbet bile belli süre ile verilen bir cezadır, abartmayalım.”