Genel Yetkili Sendika

Millet abidesi medeniyet kaideleri üzerinde durur

 

Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şubesi, Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Özbay’ın konuşmacı olarak katıldığı “Öncü Medeniyet, Güçlü Sendika, Büyük Türkiye” konulu bir konferans düzenledi. Mehmet Akif İnan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını yapan Şube Başkanı Ali Deniz, “Üyelerimizin kişisel gelişimine katkı sağlayacak, birikimlerini artıracak, daha da önemlisi medeniyetimizin kodlarını ve ruhumuzun kaybettiğimiz hafızasını yeniden diriltecek faaliyetleri gerçekleştiriyoruz” dedi.

 

 

Orta Doğu’da yaşanan gelişmelerin İslam dünyasının ve medeniyetinin yeniden dirilişi için bir vesile olmasını temenni ederek, bölgede zor şartlar altında mücadele veren Müslüman yüreklere muzafferiyet dileyen Deniz, bölge ile hiçbir ortak değeri paylaşmayan güçlerin dikta rejimlerini sömürgelerinin devamını sağlamak maksadıyla destekleyip Orta Doğu’yu kan gölüne çevirdiklerini söyledi.

Müslüman coğrafyanın bu durumdan ancak ve ancak değerlerine tekrar dönüp ümmet bilincine kavuşmasıyla salim çıkacağını belirten Deniz, “Gelenekle geleceğe kavuşmamız gerekir” ifadesini kullandı.

Gazi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Özbay, medeniyet temalı konuşmasında, Sezai Karakoç’tan örneklerle İslam medeniyetinin kodlarına değindi. İslam medeniyetinin adalet, hakikat, iyilik, güzellik, fazilet ve doğruluk olmak üzere altı kaide üzerinde durduğunu kaydeden Özbay, “Millet abidesi medeniyet kaidesi üzerinde durur” şeklinde konuştu.

Orta Doğu’da yaşanan gelişmeler için “İstanbul, Şam, Bağdat bir ipe dizilmiş tesbih taneleri gibidir. İpi neresinden koparırsanız tesbih dağılır” diyen Özbay, “Batı medeniyeti insanlığa cevap verememektedir. Bu yüzden ölümün eşiğine gelmiş ve çareyi intihar etmekte bulmuştur. İntihar etmek için Orta Doğu’yu seçmiştir. Batı, Orta Doğu’da kendisinin yeni bir versiyonunu arıyor veya oluşturmaya çalışıyor. Bunu yaparken İslami dirilişin önünü kesmek için her türlü siyasi komployu gerçekleştiriyor. Bütün dünya olanca hızıyla İslam medeniyetinin kuşatıcı ruhuna duyduğu ihtiyacı haykırıyor. Bunu sağlamak için her Müslüman çağdaş olmak, çağı kavramak, yenilikçi, üretken, aydınlatıcı, yol açan aksiyoner ruhu yeniden kazanmak zorundadır.”