O günler hafızamızda hep canlı kalacak

Eğitim-Bir-Sen Hatay 1 No’lu Şube, “28 Şubat Postmodern Darbesinin Etkileri” konulu bir panel düzenledi.

Şube Başkanı İsmail Bayrakdar’ın açılış konuşmasıyla başlayan panelde, Ziraat Mühendisi Ümit Alkan Rehber, Çukurova Üniversitesi’nde öğrencilik yıllarında çok çeşitli psikolojik saldırı, itilme, kakılma, derse alınmama gibi eylemlere maruz kaldığını ve okulunu tamamlayamadığını belirterek, “Akabinde Mustafa Kemal Üniversitesi’ne yerleşerek kaydımı yaptırdım. Birçok derse alınmadığım için devam edemediğim halde final sınavlarından başarılı bir şekilde geçtim. O yıllar gerçekten hepimizde iz bırakan yıllar olmuştur. Hükümetin zorla istifa ettirilmesi şeklinde gelişen postmodern adını verdikleri bir darbedir 28 Şubat” dedi.

28 Şubat Kadın Platformu Hatay İl Temsilcisi ve Yönetim Kurulu Üyesi Nazmiye Yıkılmaz ise, 28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle okula alınmadığını, kendisine ‘derslere giremediği için devamsızlıktan kaldığı’nın bildirildiğini dile getirerek, şunları söyledi: “2000 yılında girmiş olduğum üniversitemi 2013 yılında tamamlayacağım aklıma bile gelmezdi. Ülkenin asıl unsuru olduklarını iddia eden bir avuç elitist ve erk sahibi acımasızca saldırıya geçerek, basın, medya, ekonomi çevrelerini de yanlarına alarak kurguladıkları süreci uygulamaya koydular. Üniversite kapılarında ikna odaları kurularak başörtülü genç kızlar bunalımlı bir kitle haline dönüştürüldü. Bir oya gibi işlenen süreçte her şey düşünülmüş ve tek tek uygulamaya konulmuştu. Sınavlara girebilmek için annesinin başı açık fotoğrafı ile babasının sakalsız fotoğrafını göstermek zorunlu hale gelmişti. Üniversite kapılarından karga tulumba insanlar gözaltına alınıyor ve o zamanki DGM’lerde yargılanıyordu. Evlere pazarlamacı kılığında insanlar gelerek ev halkında başörtülü olanları tespit edip fişliyorlardı. İmam hatip liselerinin katsayı ile önünün kapatılması için tüm meslek liseleri feda edilmişti. Rabbim bizlere bir daha böyle günler yaşatmasın. O günleri unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız; ilelebet hafızamızda canlı kalacaktır.”