Genel Yetkili Sendika

'Dedikodu değil, çalışanların sorunlarına çözüm üretin'

 

Eğitim-Bir-Sen Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Çabuk, kendilerine yönelik başlatılan karalama kampanyasına sert tepki gösterdi. Konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Çabuk, “Eğitim-Bir-Sen olarak, bu ve benzeri iftira ve karalama kampanyalarına ilk kez muhatap olmuyoruz. Bizi daha öncede bu tür ithamlarla suçlayanların hiçbir inandırıcılığının olmadığı ortaya çıkmıştır. Biz ise bu iftiralara ürettiğimiz hizmet ve verdiğimiz sendikal mücadele ile cevap verdik. Bu iftiraları yapanlar çalışanlardan tokadı yedikçe her seferinde yeni bir saldırı ile durumu kurtarmaya çalışmaktadırlar. Ancak boşuna, çırpındıkça batıyorlar. Eğitim-Bir-Sen’in çalışanlar nezdindeki itibarını asla zedeleyemeyeceklerdir” dedi.

Kuruldukları günden beri baskının, zulmün, şiddetin, haksızlığın karşısında dimdik duran bir sendika olduklarının altını çizen Çabuk, “Baskı kimden gelirse gelsin daima karşısında durduk, bundan sonra da karşı durmaya devam edeceğiz. Bizler gönüllülük esasını ilke edinmiş bir sendikayız. Baskı ile oluşturulan başarının 28 Şubat döneminde olduğu gibi, geçici olduğunu çok iyi biliyoruz. Sendikamızı ‘çamur at izi kalsın’ yöntemiyle itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Aday öğretmenlerin zihinleri bulandırılarak, bu genç meslektaşlarımızın aramıza katılmaları engellenmeye çalışılmaktadır. Ancak nafile” şeklinde konuştu.

“Dedikodu üretmek yerine çalışanların dertlerine çare üretin” diyen Çabuk, sözlerini şöyle tamamladı: “Siyasi mülahazalardan uzak, ideolojik sendikacılığı kenara bırakarak hizmet sendikacılığını benimseyiniz. Üyelerden aldığınız gücü tekrar çalışanlara hizmet olarak geri döndürün. Sorun odaklı değil, çözüm odaklı bir sendikacılığı kendinize ilke edinin. Bunu da Eğitim-Bir-Sen’e bakarak öğrenebilirsiniz. Ayrıca Balıkesir’de bahsettiğiniz gibi aday öğretmenlere baskı gibi bir olay yaşanmış olsaydı, bunu önce Şube yöneticilerinizin dillendirmiş olması gerekmez miydi. Somut olaylar üzerinden konuşulmasını bekliyoruz. Bu hamleyi, çalışanları ikna edecek hiçbir eylem ve söylemleri olmayanların başkalarını suçlayarak vaziyeti kurtarma hamlesi olarak görüyoruz.”