Naim, siyonistlerin işgal yöntemlerini anlattı

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 9 No’lu Şube İstanbul Medeniyet Üniversitesi Temsilciliği Kudüs paneli düzenledi. Panelin moderatörlüğünü yapan Prof. Dr. Lütfullah Karaman, Orta Doğu’da yaşanan problemlerin Kudüs ve Aksa özelinde yapılacak incelemelerden yola çıkılarak anlaşılabileceğini söyledi.

İNSAMER Genel Koordinatörü Dr. Ahmet Emin Dağ, Yahudilerin Filistinlilerin topraklarında haksız bir şekilde hak iddia etme çabalarının, 1920 ve 1930’larda bölgenin İngiliz valisi tarafından Yahudilerin Filistin halkının topraklarına yerleştirilmeye çalışmaları ile başladığını belirterek, bu süreçte sömürgecilik baskısından yeni yeni kurtulmaya çalışan diğer Müslüman ülkelerin gereken tepkiyi verebilecek gücünün olmadığının ve yeni sömürgecilik politikalarının Filistin özelinde uygulandığının altını çizdi.

Filistin Eğitim Derneği Başkanı Muin Naim, Yahudileri Filistin’e yerleştirme çabasının çok daha eski bir tarihe sahip olduğunu ifade ederek, 1640’lardan başlayarak İngilizler ve diğer batılı güçler tarafından farklı dönemlerde Filistin’i bir Yahudi vatanı yapma girişimlerinin olduğunu dile getirdi. Yerleşimci, İsrail, Filistin sorunu gibi kavramların olayın mahiyetini yanlış yansıttığını vurgulayan Naim, gaspçı ve işgalci gibi terimlerin kullanılmasının haklı ve haksız ayrımının doğru yapılmasında mühim olduğunu belirtti. Naim, Yahudilerin eylemlerini masum göstermek için gayri hukuki yasal düzenlemeler ve propaganda yöntemlerine nasıl başvurduğunu, ‘Filistinlilerin evlerinin haksız gerekçelerle yerle bir edilmesi, eğitim imkânlarının kısıtlanarak Filistinlilerin toplumsal gelişiminin engellenmesi, uyuşturucu maddelerinin Filistinli gençlere ücretsiz bir şekilde dağıtılması, mülklerinden kısa bir süre bile ayrı kalsalar hemen el konularak bir daha Kudüs’e dönmelerine izin verilmemesi’ gibi çarpıcı örneklerle anlattı.

Panelistlerden ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu ise, hem sivil toplum kuruluşları eliyle hem de diplomatik yollardan Kudüs ve Filistin için gösterilen çabaların üzerine daha fazlasını koyarak, kaybedilenler üzerinden ümitsizliğe kapılmadan mücadelenin devam ettirilmesinin gerekliliğini vurguladı.