Adiyaman'da, aralarinda subemizin de bulundugu Sivil Toplum Kuruluslari (STK) bir araya gelerek ‘HEPIMIZ TÜRKIYELIYIZ. BIR ARADA, ÖZGÜRCE VE BARIS IÇINDE YASAYABILIRIZ’ baslikli bir açiklama yaptik. Açiklamamizda BDP'nin ilan ettigi Demokratik Özerklik ilaninin zamanlamasinin dikkat çekici oldugunu belirterek, yapilan bu ilanin ancak kendilerini bagladigini, PKK/BDP çizgisi disindaki Kürtlerin kararlarini yansitmadigini belirttik.
Bu noktada Egitim-Bir-Sen Adiyaman Subesi ve asagida adlari bulunan Adiyaman Sivil Toplum Kuruluslari olarak 14 Temmuz 2011 tarihinde Diyarbakir'da DTK tarafindan deklare edilen “Demokratik Özerklik Ilani” ile ilgili düsüncelerimizi kamuoyuyla paylasmayi uygun buluyoruz.
1. Bu karar tek tarafli bir karardir. PKK/BDP çizgisi disindaki Kürtlerin kararlarini yansitmamaktadir. Jakoben bir yaklasim tasimaktadir. Anti demokratiktir ve dayatmacidir.
Sorunlari birlikte konusmak ve bir arada yasamayi öne almak yerine çatisma, ayrisma ve iletisimsizligi yansitmaktadir. Biz Adiyaman’daki Sivil Toplum Kuruluslari olarak “13 Askerin Sehit Edilmesi ” ve “Demokratik Özerklik Ilani” arasinda, çözüme giden yolu tikamak noktasinda bir isbirligi oldugunu düsünüyoruz.
Zamanlamasi düsündürücüdür. Toplumsal bir mutabakatla yeni bir anayasa hazirligi öncesinde, haklarin koruma altina alinacagi, özgürlüklerin genisletilecegi, bir arada özgürce ve kardesçe yasamaya dair umutlarimizin arttigi bir dönemde alinan bu kararla yeni anayasa sürecinin akamete ugrayabilecegi kaygisi tasiyoruz.
4. Konunun çözüm yeri meclistir. Ülkemizin gelecegini ilgilendiren tüm kararlarin, ortak mutabakat metinleri olarak hazirlanmasi ve ilgili tüm taraflarin görüslerinin yansitilmasi gerektigi düsüncesindeyiz. Ülkemizde yasayan herkesi ilgilendiren bir konuda, kendi disindakileri hiçe sayarak bir karar alinmasini saygisizlik, demokrasi gelecegimiz açisindan da kaygi verici buluyoruz.
5. Demokrasinin, gerek bireylerin gerekse toplumlarin bir sekilde basarmak zorunda oldugu “birlikte yasama” hedefinin gerçeklestirilmesini saglayan bir seçenek, “Adalet ve özgürlük” temelli yeni bir anayasanin ise çözüme giden en önemli yol oldugunu düsünüyoruz.