Sube Baskanimiz Ibrahim Coskun, “Yenilikçi, özgürlüklere saygili, tamamen sivil bir anayasa için çalismalarin olgunlastirilmasini ve bunlarin yasal güvenceye kavusturularak normal bir ülke olmanin lezzetine varacagimiz adimlarin atilmasini” beklediklerini söyledi.
Coskun, yaptigi basin açiklamasinda, Türkiye’nin karanlik günlerden çikip, aydinliga her kanat çirptiginda “eski Türkiye’nin karanlik odaklarinin kendi askerini vurdugunu, camileri bombalama planlari yaptigini, hükümeti ortadan kaldirmaya tesebbüs ettigini, türlü tezgahlar kurarak sonunda vatan sagolsun” dediklerini ifade ederek, söyle konustu:
“Komutanlar tarafindan ellerine pimi çekilmis el bombasi verilen ve bu bombanin patlamasi sonucu hayatini kaybeden dört askerin ardindan bize ‘Vatan sagolsun’ dediler. Aktütün, Hantepe, Daglica baskinlarinda komuta kademesindeki hiç kimse isin içindeki tezgahi açiklamadi, hiç kimse istifa etmedi ve hiç kimse emekliye sevk edilmedi. Belli zümreler için dagda ölen gencin de, 15 aylik zorunlu askerligini yaparken ölen gencin de yasamaya hakki yoktur. Iktidarlarini koruyabilmeleri adina, eger bu gençlerin ölmeleri gerekiyorsa, düsünmeye gerek bile yoktur. Sonuçta kutsal olan vatan savunmasidir(!) ve söylenecek tek söz vardir: Vatan sagolsun.”
Genelkurmay Baskani ile üç Kuvvet Komutani’nin, Ergenekon ve Balyoz davalarindan dolayi tutuklu olan veya tutkusuz yargilanan askerlerin serbest birakilmamasindan ve kuvvetle muhtemel, bu isimlerin YAS toplantilarinda terfi ettirilmelerine hükümet tarafindan izin verilmeyeceginden emekliliklerini istediklerini kaydeden Coskun, “Ne diyelim ‘Vatan sagolsun.’
Türkiye, halkin iradesinin üzerinde baska hiçbir iradenin olmadigi günlere hizli adimlarla yürümeye devam ediyor. Kendilerini hâlâ bu ülkenin tek sahibi olarak görenler, ya bu degisikligi kabullenip kendi memurluk sinirlari içerisinde kamu hizmeti verecekler veya bu sekilde emekliliklerini isteyip demokratiklesme sürecini seyredecekler. Ülke de, kendi sinirlarini bilen asker gibi askerlerle yoluna devam edecek. Bugüne kadarki, siyasetçi gibi askerler her sikistiklarinda siyasete müdahale ederek iktidar alanlarini genislettiler. Türkiye normallesmek zorundadir. Bir Milli Egitim Bakani bir sube müdürünün isledigi bir suçtan dolayi tutuklanmasinin ardindan hükümetin islerligini engellemek için istifa edebiliyor mu? Bunu Genelkurmay da yapamamali. Yaratilmaya çalisilan kriz, siyasi aklin devreye girmesiyle baslamadan bitmistir. Olusturulamayan bu kriz üzerinden siyasi rant devsirmeye çalisan muhalefet partileri, kendi tabanlarina, sivil siyasetçilere karsi, niçin askeri vesayetten yana olduklarini açiklamalidirlar” seklinde konustu.