Genel Yetkili Sendika

Belgeye dayanmayan işlemler, telafisi imkânsız sonuçlar doğurmaktadır

Eğitim-Bir-Sen Mardin 1 No’lu Şube Başkanı Eyyüp Değer, il millî eğitim müdürlüğünde devam eden soruşturmalarla ilgili olarak, “Kaç candan daha geçersek bu soruşturma neticelenir” diye sordu.

Bakanlığın hiç vakit geçirmeden konuyu tekrar incelemesi, dürüst insanların töhmet altında bırakılmasına engel olması gerektiğini belirten Değer, adalet tesis edilerek haksızlığın önüne geçilmesi çağrısında bulundu.

Sayfaları arasında bile tutarlılığı olmayan bir soruşturma raporuna istinaden verilen ve verilmesi düşünülen cezaların, devletin çeşitli kadrolarında yıllarca çalışan, 20-30 yılını ilin eğitimine adayan insanları töhmet altında bıraktığını, kamuoyunda itibar suikastına uğrattığını vurgulayan Değer, “Aynı soruşturma kapsamında verilen haksız cezalara dayanamayan yürekler bir bir can vermeye başladı. Arkalarında kimsesiz yetimler, gözü yaşlı eşler bıraktı. İl Millî Eğitim Şube Müdürü Siraç Badur kardeşimiz, 16 Mart’ta beyin kanaması geçirmiş, tüm tıbbi çabalara rağmen 20 Mart günü hayatını kaybetmişti. İlgili dosya ile ilgili merhum Siraç Badur kardeşimize verilen disiplin cezası, il disiplin komisyonu tarafından kaldırılmasına rağmen, aynı gün birilerinin talimatıyla dosya komisyona geri gönderilip talimatla tekrar ceza verilmiştir. Bugün de, birkaç gündür yoğun bakımda tedavisi devam eden İl Millî Eğitim eski Müdür Yardımcımız Hüseyin Akdağ kardeşimizi toprağa verdik. Kendilerine Allah’tan rahmet diliyoruz” dedi.

‘Kamu zararı var’ diye oluşturulan iki farklı raporun birbiriyle çelişmesi, kendi içindeki tezatlıklar, bilirkişinin ‘kamu zararı yoktur ve tespit edilememiştir’ değerlendirmesi ortada dururken, Bakanlık müfettişlerinin inşaat yapım işleriyle ilgili kamu zararını bilgi ve belgeye dayandırmadan ve herhangi bir teknik altyapıya sahip olmadan zanlarla oluşturularak yansıtılmasının hiçbir vicdana ve akla sığmadığını kaydeden Değer, şunları söyledi: “Belge ve ispatlara dayanılarak bir kamu zararı tespit edilmişse elbette yetkililer gereğini yapacaklardır. Ancak bilgi, belge ve ispat olmadan, teknik bilgilerden yoksun kamu zararı çıkarmak, somut olarak zimmet ve yolsuzluk oluşmadan insanları suçlamak, memuriyetini yıllarca alnının akıyla yapanları karalamak, telafisi güç sıkıntılara sebep olmuş ve olmaya devam etmektedir. Sadece zanla insanlar töhmet altında bırakılamaz, bırakılmamalıdır. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Bir dosya ile canları aynı kefelere koymayınız. Daha fazla can gitmesin, daha fazla yetim kalmasın. Bu dosyanın varsa gerçek sorumluları bir an önce tespit edilsin.”