Sube Baskanimiz Emrullah Aydin, insanlarin zulüm ve gözyasindan kurtulmasinin, herkesin müreffeh ve huzurlu bir hayat sürmesinin, saglikli ve tam isleyen bir adalet mekanizmasiyla mümkün oldugunu söyledi.
Son günlerde gündeme gelen yargi kararlariyla ilgili bir açiklama yapan Aydin, yarginin özgürlükler baglaminda yasal bosluklari yasaklayici tavriyla degil, tam tersine içtihatlarini özgürlüklerden yana kullanmasi gerektigini ifade ederek, söyle konustu:
“Türkiye gibi ülkelerde yargi halkin huzur ve refahindan çok sistemin bekasini amaçladigindan, yasal olan birçok uygulamayi ne yazik ki hukuksuz olarak yasak statüye getirebilmektedir. Bununla da yetinmeyip adeta özgürlüklere savas ilan edercesine hukuksuzluklara imza atabilmektedir. Bu hukuksuzluklara örnekler, sayilamayacak kadar çoktur. Özellikle yerel mahkemelerde ayni konu, ayni olay ve ayni talebin biri kabul görürken bir digeri ayni sartlara ragmen ret olabilmektedir. Yüksek yargidaki çarpikliklar ve çeliskiler ise adeta ‘yargi özgürlüklerle savasiyor mu’ sorusunu akillara getirmektedir. 411 milletvekilinin kabulüyle yüksekögrenimde yapilan düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafindan iptali, esitlik ve adaleti dagitmasi gereken yarginin tüm hukuk kurallarini ihlal ederek özgürlüge direnmesinin izahi yapilmamistir, yapilamaz da. Yine 2005 yilinda meslek liselerine uygulanan katsayi esitsizliginin kalkmasi için Danistay 8. Dairesi’nde açilan davada, ‘Bu konuda yetki MEB ve YÖK’ündür’ diyen ayni daire, 2009 yilinda YÖK’ün bu konuyla ilgili yaptigi kismi düzenlemeyi Istanbul Barosu’ndan gelen talep dogrultusunda iptal etmis olmasi, ‘yargi esitlikten degil, çifte standarttan mi yana’ sorusunu akla getirdi.”
Son olarak, YÖK’ün ‘her ne nedenle olursa olsun ögrenci dersten disari atilamaz’ genelgesini basörtüsüne özgürlük olarak niteleyip, YÖK Baskani ile ilgili suç duyurusunu, Sincan Agir Ceza Mahkemesi’nin kabul etmesinin, “artik bu kadar olur”, “Türkiye’de yargi özgürlüklerle savasiyor mu” sorusunu akla getirdigini vurgulayan Emrullah Aydin, “Dünyanin her yerinde özgürlüklerin teminati olmasi gereken yarginin ülkemizde özgürlüklere savas ilan edercesine aldigi kararlarin izah edilir yani yoktur. Bu durum, Türkiye’nin acil bir sekilde ‘Yargi Reformu’na gitmesi zorunlulugunu ortaya koymaktadir” dedi.