Bazi internet sitelerinde alan, ‘Kadrolasma Dedin mi Böyle Olur’ baslikli habere tepki gösteren Sube Basin Yayin Sekreterimiz ve Sultanbeyli Ilçe Temsilcimiz Murat Sit, egitim ve bilim hizmet kolunda ‘yetkili sendika’ olmak için gayretlerini yogunlastirdiklarini ve yetki arifesinde olduklarini belirterek, “Türkiye’nin demokratiklesme mücadelesinde onurlu ve omurgali durusu ile egitim çalisanlarinin oldugu gibi kamuoyunun da takdirini kazanan sendikamiz hakkinda yipratma maksatli haberlerin yapilmamasini beklemek safdillik olur. Çünkü ‘Meyve veren agaç taslanir.’ Biz bunu biliyoruz” dedi.
Ortaligi velveleye vererek, yalan yanlis açiklamalarla zihinleri bulandirmaya çalisirken, ayni zamanda sesini yükseltenlere, “Bos tenekeden fazla ses çikar” sözünü hatirlatan Sit, “Yetkili Sendika olarak Toplu Görüsme masasinda ve Kurum Idari kurullarinda ne yaptiklarini ve egitim çalisanlarinin hangi sorunlarini çözüme kavusturduklarini anlatmaya malzeme bulamayanlar yetkiye kosan sendikaya satasarak kendilerine gündemde yer aralamaya çalismaktadirlar” seklinde konustu.
Türk Egitim-Sen Istanbul 2 No’lu Sube Baskani Halil Ibrahim Çakmak adiyla yapildigi anlasilan ‘Kadrolasma Dedin mi Böyle Olur’ haberin kendi içinde bir yigin soru isareti barindirdigini kaydeden Sit, sunlari söyledi:
“Bu açiklamayi yapanlarin, sorumluluk sinirlari içerisinde olan Sultanbeyli’de dersini iyi çalismadigi ve Sultanbeyli’den bihaber olduklari ortaya çikmaktadir. Sultanbeyli’de yapilan promosyon sözlesmesi belki de Türkiye’de simdiye kadar yapilmis en avantajli promosyon sözlesmesidir. Bu, Sultanbeyli’de ‘Yetkili Sendika’ olmamizin çalisanlara sagladigi bir avantajdir. 1200 civarinda kadrolu çalisani olan bir ilçede kisi basina 1200 TL civarinda bir rakamla anlasma yapilmis ve yüzde 30’u kuruma birakildiktan sonra 900 TL üzerinde net bir rakam kisi basina promosyon olarak 6 aylik dönemler halinde ödenmektedir. EFT, Havale, Internet Havalesi ücreti gibi bütün detaylarin düsünüldügü ve komisyon alinmamasi avantajini barindiran bir anlasmadir. 2005’ten sonra asaleten atanma yapilmamasi nedeniyle bos kadrolara vekalet edenlerin sendikasi hakkinda çetele tutanlar, asaleten müdürlük yapanlarin hakkinda da çetele tutuyorlar herhalde? 28 Subat’ta kösedeki büfeciyi bile yesil sermaye diye fisleyen anlayisa esdeger bir anlayisla hareket etmek özürlü bir sendikal durustur ki; bu yaklasimla hareket edenlerin adinin sendika olmasi bir talihsizliktir. Egitim-Bir-Sen’e üye olanlarin yaklasik beste biri önceden Türk Egitim-Sen’e üyeydiler. ‘Solculara karsi sagcilar yetkili sendika olsun’ diye argüman kullanan ve mütedeyyin insanlarin kerhen destegini alanlarin zamanla gerçekleri fark edip ‘ya ordansin ya buradansin’ siniflamasinin çatisma kültürünün bir ürünü oldugu ve ‘ne antikomünist ne de antifasist olarak kendimi görmüyorum’ diye yapidan kopmalarini hazmedemeyenlerin kendilerini sorgulamak yerine kafalarini kuma gömmeleri anlasilir gibi degil. Okul müdürlügüne vekalet etmek için müdür yardimcisi olmak yeterlidir. Kaldi ki Sultanbeyli’de vekalet edenlerin tamami 2007 atamasinda asaleten atanan ve daha sonra yarginin geriye dönük iptali ile vekalet konumuna düsen idarecilerdir. Hal böyle iken öküz altinda buzagi aramak art niyetin ifadesi olsa gerektir. Sultanbeyli’nin nüfusu 300 bine yaklasmis fakat hala iki sube müdürü kadrosu vardir. Bu kadrolardan bir tanesi de bostur. Asaleten görev yapan bir sube müdürü vardir. Ilçe nüfusuna göre 6 tane kadro olmalidir. Fakat hükümet kadro üretmek yoluna gitmemis ve ilçeleri sinirli kadrolu personel ile idare etmek zorunda birakmistir. Bu durum Egitim-Bir-Sen olarak bizim elestirdigimiz ve çözüm istedigimiz bir konudur. Ilçe Milli Egitim’de vekâleten görev yapan iki sube müdüründen bahsedilmekte ve yeni bir seymis gibi gündeme sürülerek bilinçaltinda soru isaretleri birakilmaya çalisilmaktadir.”