Genel Yetkili Sendika
1683 | | | 17-08-2021

Toplu Sözleşme alın teri meselesidir

Şenol METİN
Şenol METİN

6. Dönem Toplu Sözleşme süreci bu hafta sonu sona erecek. Milyonlarca memuru ve memur emeklisini doğrudan ilgilendiren bir sürecin kamuoyunun ilgisine mazhar olması doğal ancak bu yılki toplu sözleşme süreci kamuoyu ilgisine çok daha fazla mazhar oldu. Yalnızca bu ilgi bile ‘sendikalar ne yapıyor?’ diye soranlara yeterli cevaptır.

2021’den itibaren Türkiye’nin hızla normalleşmesi, FETÖ’nün operasyon kabiliyetini yitirdiğine dair tehdit algısının azalması ve 2023’ün kazandığı anlam, bu yılki toplu sözleşmeye ve pazarlık sürecine başka bir anlam yüklüyor. Bunu, Kamu İşveren Heyeti’nin ve Memur-Sen’in müzakere temelli yaklaşımlarında görüyoruz.

6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in çalışma hayatını yakından tanıması, akademik birikimi Kamu İşveren Heyeti’nin yetkinliği açısından pozitif bakılması gerektiğini ifade etmek gerekir. Memurları temsil eden yetkili konfederasyon Memur-Sen’in toplu sözleşme tecrübesinin ve bilgi birikiminin zirvede olduğunu biliyoruz. Memur-Sen, bununla da yetinmeyerek yaklaşık 6 aydır saha çalışmaları ile desteklenen çalıştaylar ile sosyal desteğini maksimize ederek masaya oturdu. Sözün özü, 6. Dönem Toplu Sözleşme süreci çok farklı bir süreç olacak.

Geçen hafta içinde hükûmet, memurların beklentisini karşılamaktan uzak bir teklif ile masaya geldi. Gerçi pazarlık bu, mutlaka birkaç defa revize edilecektir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaklaşık üç yıl önce açıkladığı 3600 ek gösterge ile ilgili hükûmetin çalışmanın henüz neticelendirilmemiş olması büyük bir eksikliktir. Bu toplu sözleşme masasında, somut adımlar atılmalı, bir takvime bağlanmalıdır. Aynı tespitimiz, sözleşmeli memurların kadroya aktarılmasında da geçerlidir.

Son üç toplu sözleşmeye yüzde 3-4’lük tekliflerle gelen hükûmetin pazarlığı bu sefer yüzde 6’dan açıyor olmasını önemsiyoruz ancak bu da yetersizdir. Gerçekleşen enflasyon artı refah payı somutlaştırılmalıdır. Son üç toplu sözleşmede, hedef enflasyon baz alınmış ancak her defasında gerçekleşen enflasyon, hedef enflasyonu aşmıştır. Bazı yıllardaki sapmalar yüzde 100’lere ulaşmıştır. Bu nedenle, enflasyon farkı uygulaması yapılmak zorunda kalınmış, bu ise oransal zamları anlamsız kılmıştır. Memur maaş artışını TÜİK’in belirlediği, gerçek maaş artışının olmadığı bir sistem fiili durum olmuştur. TÜİK’in enflasyon verilerinin gıda başta olmak üzere temel tüketim ürünlerinin altında kaldığı gerçeğini dikkate almasak bile son iki toplu sözleşme döneminde yüzde 13 büyüyen Türkiye’de, memurlar maalesef bu büyümeden paylarını alamamıştır. 2014’ten bugüne emeğin millî gelirden aldığı payın yüzde 4 düşmesi de bu durumun deklaresidir.

Alt skaladan maaş alan memurlar ile üst skaladan maaş alan memurlar arasındaki makasın büyüklüğü de dikkate alındığında seyyanen artış zorunludur. Memur-Sen, seyyanen artış talebini 600 TL olarak belirlemiştir ki makuldür. Gelir dağılımında adaleti tesis edecek, maaş makasını daraltacak seyyanen artış uygulamasına bundan sonra da devam edilmelidir.

6. Dönem Toplu Sözleşme süreci tamamlanır tamamlanmaz 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nda bazı değişikliklerin yapılması zorunlu hâle gelmiştir. TBMM açıldığında ilk yapılması gereken çalışmalardan biri, memur iradesinin güçlü bir şekilde masaya yansıması için uluslararası normlara göre toplu sözleşme sistemi kurgulanmalıdır. Ardından grevli sendikal haklar memurlar için de tanınmalı ve memurların siyaset yapmasının önündeki engeller de kaldırılmalıdır.

Son olarak, toplu sözleşme fırsattır, değerlendirilmelidir. Bu husus parti karşıtlığını ya da tarafgirliğini aşan bir meseledir. Alın teri gibi kutsal bir hakkın tespiti ve sahibine teslimi meselesidir. 2014’te emek, millî gelirden yüzde 52 pay alırken bugün yüzde 48 pay almaktadır. Mücadele budur.

Tüm Yazılar
Tüm Makaleler
1 Üniversitede kararlar ortak akılla alınmalıdır
2 Daha adil bir üniversite mümkün-2
3 Daha adil bir üniversite mümkün!
4 PISA skorları bağlamında öğretmenin statüsü ile eğitim kalitesi
5 Sınav sonuçları üzerine üniversite reformunu düşünmek
6 Toplu Sözleşme alın teri meselesidir
7 Üniversiteler kendi yöneticisini yetiştirebilmelidir
8 Araştırma üniversitesi: Hayal mi, imkan mı!
9 Revizyon, reform yol ayrımında yükseköğretim kanunu
10 İstanbul Sözleşmesi nedir, ne değildir